Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/855 E. 2018/11824 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/855
KARAR NO : 2018/11824
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı …’ın… Meslek Yüksek Okulu öğrencisi iken 30.09.2003 gün ve 25245 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Emniyet Genel Müdürlüğü adına polis akademisi, diğer fakülte ve yüksek okullarda okuyan öğrencilerin mecburi hizmet ve yapılan masrafların geri alınmasına dair yönetmeliğin 24. maddesine göre 20.06.2005 tarihinde yüksek okuldan çıkarma cezası aldığını ve kendisi ile kefilleri diğer davalılar adına faiz hariç 22.975,92-TL borç tahakkuk ettirildiğini, … 13. Noterliği’nin 26.09.2003 tarih 18471 yevmiye numaralı taahhütname ve kefaletname ile davalıların öğrenim süresi içinde öğrencinin ilişiğinin kesilmesine neden olacak suç işlemesi ya da başka bir nedenle okuldan ayrılması halinde devletin yapacağı her türlü masrafın 4 katını yasal faizi ile birlikte ödeyeceklerini taahhüt ettiğini, tazminat tutarının ödenmesi için yapılan tebligata rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 22.975,92-TL’nin ilişik kesme tarihi olan 20.06.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalıların borçlu olduğu miktar, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yönetmelik değişikliği hükümlerine göre belirlenmiş olduğundan; taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre belirlenmesi gerekir. Dava tarihindeki haklılık durumuna göre davaya konu alacağın red ve kabul edilecek bölümleri 18.09.2009 tarihli bilirkişi raporunda hesap edildiğinden bu miktarlar üzerinden taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın hüküm bölümünün 3. bendindeki “Davacı vekille temsil edildiğinden bilirkişi ek raporu ile belirlenen miktar dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümlerine göre hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin çıkartılarak yerine “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT 13/1. maddesi gereğince hesaplanan 2.709,39-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına; 4. bendindeki “Davalılar da vekil ile temsil edildiğinden borçlu olmadıkları belirlenen miktar dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümlerine göre hesaplanan 1.847,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” cümlesinin çıkartılarak yerine “Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT 13/2. maddesi gereğince hesaplanan 397,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına; 5. bendinin 1. paragrafındaki “…95,05…” rakamlarının karardan çıkartılarak, yerine “…282,96…” rakamlarının yazılmasına; 5. bendinin 2. paragrafındaki “…217,17…” rakamlarının karardan çıkartılarak, yerine “…5,60…” rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.