Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/8468 E. 2019/1264 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8468
KARAR NO : 2019/1264
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirket tarafından kendisine satılan ve bilahare teslim edilen dairenin de içinde bulunduğu sitenin ortak alanlarında, zaman içerisinde ayıpların ortaya çıktığını ileri sürerek; ıslah talebiyle birlikte toplam 12.458,19 TL onarım bedelinin ve 142,29 TL tespit ve ihbar için yapılan masrafın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının taşınmazı teslim aldıktan sonra kontrol ederek itirazlarını sürmesi gerekirken 6 yıl sonra dava açtığını, davanın 5 yıllık zamanaşımına tabi olmakla reddi gerektiğini, ayrıca tespit bilirkişi raporundaki hususların imalatla ilgisinin olmadığını, zamanla kullanım ve aşınmalar sonucu gerçekleştiğini, site yönetiminin bakım sorumluluğunu yerine getirmemesinden dolayı ortaya çıktığını savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece “ayıplı imalatların tamamlanmasına ilişkin masrafların hesaplanmasında, dava tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre tamir ve yapım işine konu alanın ölçüsü, yapılan işin mahiyeti, kullanılacak malzeme, nakliye, işçilik vs. tüm inşaat kalemlerine konu bedellerin her bir iş yönünden ayrı ayrı somut verilere göre değerlendirilerek ve keşif tarihi itibariyle site yönetimi tarafından dava dışı firmalar ile yapılan sözleşmelere dayalı olarak tamamlanan işler yönünden de aynı yöntem izlenerek hesaplama yapılması” gereğine değinilip, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazları inceleme dışı bırakılmak suretiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile 12.456,06 TL onarım bedelinin ve 142,29 TL tespit ve ihbar masrafının tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyizi bakımından ise; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMKnun 427/2 maddesindeki parasal sınır 1.000,000,000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2017 tarihinden itibaren 2.270,00 TL ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulunacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemeleri sonucundu Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelikse o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davacı taraf, reddedilen dava değeri üzerinden alınan vekalet ücreti yönünden temyiz talebinde bulunmuş olup, reddedilen dava değerinin, karar tarihi itibariyle 2.270,00 TL’yi geçmediği anlaşılmakla; HUMK’nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddi ile hükmün ONANMASINA, iki numaralı bent gereğince davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda dökümü yazılı 637,93 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.