Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/7752 E. 2017/10877 K. 09.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7752
KARAR NO : 2017/10877
KARAR TARİHİ : 09.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, davacılardan …’nin eşi, … ve …’nın annesi,…’nin ise kızı olan …’nün hamile iken takibinin ve sonrasında doğumunun davalı hastanede yapıldığını, doğum sonrasında hayatını kaybettiğini, hamilelik sürecinin normal seyrinde devam ettiğini ve doğum için 19/08/2011 tarihine randevu verildiğini, ancak randevu gününün bir gün öncesinin akşamında müteveffanın sancılarının başladığını, müteveffanın 18/08/2011 günü davalı Dr. … tarafından sezaryenle doğum için ameliyata alındığını, doktorun ameliyatı yapar yapmaz hastaneyi terk ettiğini, ameliyat sonrası müteveffanın kanamasının durmadığını ve doktorun hemen hastaneden ayrılması nedeniyle müteveffaya bir süre yardımcı sağlık personelinin müdahale ettiğini, kanama durdurulamayınca hemşireler tarafından doktorun arandığını, ancak bir süre doktora ulaşılamadığını, bir saat sonra hastaneye gelen doktorun müteveffayı yeniden ameliyata aldığını, hastanın rahminin alınması gerektiğini bildirilerek davacı …’den gerekli imzaların alındığını, hastanın 3. kez ameliyata alınarak rahim ameliyatı yapıldığını, kanamanın durmaması nedeniyle hastanın … Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edildiğini, davalı Hastane ve doktorun kusurlu ve yanlış tedavileri sonucu iç organları parçalanmış olan müteveffanın vefat ettiğini, davalı hastanenin gerekli tıbbi malzemeleri bulundurmaması ve davalı doktorun ise özen borcuna aykırı davranması nedeniyle …’nın hayatını kaybettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 2.000,00.-TL maddi 150.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, maddi tazminata yönelik red kararı kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin reddine kararı verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalı doktorun ihmali ve yanlış tedavi sonucu zarara uğradıkları iddiası ile eldeki tazminat davasını açmışlardır. Mahkemece, manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Dosyada 4 adet davacı bulunmakta olup, red sebebi ortak olan ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3.maddesi uyarınca hesaplanacak ücretin, aynı tarifenin 3. maddesi uyarınca tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7. Maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm kısmının 8. bendinde yer alan ‘’Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan her bir davacı aleyhine 1.800,00.’er TL olmak üzere toplam 7.200,00.-TL vekalet ücretinin, davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,’’ söz ve rakamlarının hükümden çıkartılarak yerine aynen “davanın ret sebebi ortak olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.