Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/6921 E. 2017/9510 K. 13.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6921
KARAR NO : 2017/9510
KARAR TARİHİ : 13.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, bankaca çeşitli adlar altında kendisinden haksız yere kesinti yapıldığını, kesinti miktarına ilişkin olarak davalı bankadan talepte bulunduğu halde bir netice alamadığını ileri sürerek, kredi masraflarının davalı bankadan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle davanın kabülü ile 2.668,28 TL nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile, davalı banka tarafından yapılan kesintilerin tahsilini istemektedir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 70. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın iptali isteğine ilişkindir. Anılan Yasa’nın 68/1.maddesi uyarınca “Değeri ikibin ikiyüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üçbin üçyüz Türk lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.200 TL ile 3.300 TL arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.” Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re’sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda mahkemece, hüküm altına alınan miktar 2.668,28 TL olup, dava tarihi itibariyle kredi masrafına bakma görevinin il tüketici hakem heyetine ait olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı noksanlığı (HMK 114-b maddesi} nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.