Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/6866 E. 2019/4813 K. 10.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6866
KARAR NO : 2019/4813
KARAR TARİHİ : 10.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelenmenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile Kuzey … Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 22/07/2005 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre davacının, … İli, Şenyuva M. 32303 ada 2 parselindeki 113 m2 hissesini davalıya devrettiğini, 10.370,40-TL borçlandığını, karşılığında 1. Etap Konut Adalarında üretilecek konutlardan kura ile 80 m2’lik bir adet daire aldığını, kura çekiminde kendisine T3-4 66 – B 2 numaralı bahçe katındaki bir daire isabet ettiğini, daire içinde ayıplar bulunduğunu, dairenin içerisinden binaya ait ana boru ve kontrol vanalarının geçtiğini, balkon ve pencerenin zemin seviyesinde bulunduğunu, logar kapaklarının evin iki metre uzağında olduğunu, sağlık ve mimari proje açısından sakıncalar içerdiğini, eseri kabulden kaçınma hakkı veren önemli ayıplar içerdiğini belirterek aynen ifa kapsamında öncelikle 1. Etaptan (Aktepe Keçiören Bölgesinden) olması gereken ve vaat edilen vasıflara uygun aynen ifa müeyyidesi ile davalının mahkumiyetine, dairenin teslimi için öngörülen ve vaat edilen sürenin tespit edilerek, şimdilik 1.000,00-TL kira kaybı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, aynen ifanın mümkün olmaması halinde, aynen ifadan vazgeçerek, teslimi gereken dairenin dava tarihindeki değerinin ödenmesi kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL müspet zarar – kötü ifa tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kentsel dönüşüm projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davacıya verilen dairenin ayıplı olmasından kaynaklanan aynen ifa mümkün olmazsa zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, “davacı ile davalı arasında düzenlenen 22/07/2005 tarihli imarlı arsa sözleşmesinin 2. sayfada düzenlenen … Büyükşehir Belediyesi’nin taahhütleri başlığı altındaki A bendinde “… 1.A’da tapu kaydı belirtilen taşınmaz karşılığında hak sahibi … adına 1/1000 ölçekli Kuzey … Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi İmar Planında gösterilen 1. Etap konut adalarında üretilecek 80 m2’lik konutlardan 1 adet daireyi anahtar teslimi verecektir.”, B bendinde “Söz konusu tesis için hak sahibine 2005 yılı için aylık 200,00 YTL kira yardımı yapılacak, kira yardımı, tesisin tüm ilişkileri kesilerek boş olarak teslim edildiği tarihi takip eden ay içerisinde başlayacak, yapılan sözleşme gereği hak edilen konut hak sahibine teslim edilinceye kadar devam edecektir.”, C bendinde de “Daireler Noter kurası ile belirlenecek ve şerefiye payı alınmayacaktır.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, imarlı arsa sözleşmesinin bu hükümlerine göre kura sonucu belirlenecek dairelerden şerefiye payı alınmayacağının her iki tarafça kabul edilerek imzalandığı, sözleşme tarihinin 22/07/2005 olup, davacı taraf sözleşmenin hata, hile, gabin ve saire gibi nedenlerle geçersiz olduğu yönünde bu güne kadar bir iddiada bulunup, sözleşmenin iptalini istemediği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlediği bu sözleşmenin geçerli olup tarafları bağladığı, Mahkememizce 22/07/2005 tarihli sözleşme hükümleri ve davalı … Belediyesinin Taahhütleri başlığı altındaki B bendinde açıklanan ve taraflarca kabul edilen şerefiye payı alınmayacağı yönündeki hüküm de gözetilerek, davacının dava konusu taleplerde bulunamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacının dava dilekçesinde talebi değerlendirildiğinde; dairenin ayıplı olmasından kaynaklı tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakta olup, davacının şerefiye payına ilişkin talepte bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece davacıya ayıplı daire teslim edilip edilmediği değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelemesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.