Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/675 E. 2019/12526 K. 12.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/675
KARAR NO : 2019/12526
KARAR TARİHİ : 12.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı vekili; … ilçesi, … mahallesi, 883 ada 6 parsel sayılı 31 m2 sahalı kargir ev vasıflı … … Vakfı adına kayıtlı taşınmazın kiracısı … aleyhine kira borcunu ödememesi sebebi ile alacağın tahsili ve taşınmazın tahliyesine ilişkin 2004 yılında açılan davanın 2005 yılında idare lehine sonuçlanıp, tahliye kararının kesinleşmiş olmasına rağmen, davalının idare avukatı olması sebebi ile tahliye kararının infazını gerçekleştirmemesi ve konu hakkında … Kiralama Müdürlüğüne yazılı bilgi vermemesi sonucu taşınmazın işgale uğramış ve usulden kiraya verilme işlerini gerçekleştirmediğinden idarenin zarara uğradığını beyan ederek, mahrum kılınan 36.231,00 TL kira gelirinin 2004 yılından başlayarak, kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımı ve esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, 14.144,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, tarafı olduğu icra takip dosyası için vekalet verdiği davalı avukatın vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediğinden zarara uğradığını ileri sürerek, uğradığı zararın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
1-Davacı vekili, … … Vakfına ait taşınmazın kiracısı… aleyhine kira borcunun ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili ve taşınmazın tahliyesine ilişkin açılan davanın idare lehine sonuçlandığını, kararın kesinleşmesine rağmen davalının tahliye kararının infazını gerçekleştirmemesi ve tahliye hakkında Kiralama Müdürlüğüne bilgi verilmemesi üzerine taşınmazın işgale uğradığını, kiraya verme işlemi gerkçekleştirilemediğinden idarenin zarara uğradığını beyanla kira gelirinin davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı ise, davacı idarenin, bu yerin tahliye edildiğini ve taşınmazın başkaları tarafından işgal edildiğini, 2006 yılından bu yana bildiğini bu sebeple Avukatlık Kanunun 40. maddesinde düzenlenen zamanaşımı sürelerinin dolduğunu beyanla davanın zamanaşımı ve esastan reddini talep etmiştir.
Avukatlık Kanununun 40. maddesinde, “iş sahibi tarafından sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde zararı doğuran olaydan itibaren beş yıl geçmekle düşer.” hükmü bulunmakta olup, bu hükümle müvekkilin, avukata karşı tazminat isteminin bir ve beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirtilmiştir. Bahsi geçen madde gereğince müvekkilin avukata karşı açacağı tazminat davasında zamanaşımı süresinin, bu hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda; dava konusu taşınmazın tahliye edilmesi sonrasında anahtarların … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2006/21768 esas sayılı icra dosyasına teslim edildiği 1/6/2007 tarihi itibariyle tahliye işleminin gerçekleştiğinin idarece öğrenildiğinin kabulü ile; bu tarihten önce de taşınmazın boşaltıldığına dair bilgiler olmakla beraber; 1/6/2007 tarihi tahliye tarihi olarak kabul edildiğinde zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 241,00 TL harcın davacıya, 241,55 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.