Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/5764 E. 2019/3303 K. 14.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5764
KARAR NO : 2019/3303
KARAR TARİHİ : 14.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı … Sulama Koop.vekili avukat … ile davacı … vekili avukat …’ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Asıl davada, davacı, davalı ile yapılan devir sözleşmesinin 8. maddesine göre yenilenen kuyulara ilişkin kati bedellerin kalan yıllara ait taksitlere ilave edileceğinin düzenlendiğini, bu taksitlere ilave yapılabilmesi için davalıya yapılan bildirime rağmen davalının geri ödeme ve taksit hususunda ek devir sözleşmesini imzalamadığını belirterek; 28.447,00 TL’nin ihtarname tarihi olan 07.12.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen davada ise, davalı ile yapılan ön sözleşmeye dayalı olarak iki adet kuyu açtıklarını, bu kuyuların 2010 yılı fiyatlarına göre masraf bedelinin 288.458 TL olduğunu belirterek; bu bedelin 07.12.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, asıl ve birleşen davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.12.2013 tarihli ilamı ile bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen tarafların bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davanın kabul edilmiş olması nedeniyle davalı aleyhine nispi harca hükmedilmesi gerekirken “Davacı kurum harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan “Davacı kurum harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine “Alınması gereken 1.943,22 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydedilmesine’ söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 31,40 TL harcın davacıya, 485,90 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.