Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/4754 E. 2019/2972 K. 06.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4754
KARAR NO : 2019/2972
KARAR TARİHİ : 06.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Asil … ile davalı vekili avukaat …’nun gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı avukat, davalı ile eşinin boşanma davasını takip etmek üzere vekil tayin edildiğini, davalının eşi tarafından … 1. Aile Mahkemesi’nde açılan 2003/2102 Esas sayılı boşanma davasında davalıyı temsil ettiğini ve … 4. Aile Mahkemesi’nin 2004/99 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açarak 750.000,00 TL maddi, 750.000,00TL manevi tazminat ile 500.0000,00 TL mal rejiminden kaynaklı katılım payı talep ettiğini, açtığı boşanma davasının … 1. Aile Mahkemesi’nin 2003/2102 ESAS sayılı dosyası ile birleştiğini, bu dava devam ederken davalı tarafından gönderilen ihtarname ile bir başka avukatın davayı takip edeceğinin bildirdiğini, gönderdiği cevabi ihtarname ile başka avukatın takibine muvafakat etmediğimi ve vekalet ücretinin ödenmesini istediğini, olumlu yanıt alamayınca davalı aleyhine … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/203 E sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak vekalet ücretinin tahsili talepli açtığı davada alınan bilirkişi raporunda alacağının 224.600,00 TL olduğunun tespit edildiğini, mahkemece ıslah yapılmadığından 200.000,00 TL’nin kabulüne karar verildiğini, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini ileri sürerek; bakiye alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce daha önce kesinleşen davada, karşı taraf vekalet ücretleri dava konusu olmadığı gibi, mahkemece de bu hususta herhangi bir hüküm kurulmadığı, iş bu davanın dayanağı olan icra takip konusu olan, davacının karşı taraf vekalet ücreti alacakları yönünden kesin hüküm söz konusu olmadığından, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, haklı istifa nedenine dayalı karşı yan vekalet ücretinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, vekalet ilişkisi haksız yere sonlandırılan avukatın talep edebileceği avukatlık ücretinin sözleşmeden kaynaklı ücret ile sonuçlanmış dava ve takiplerde hak edilen ücretler toplamı olabileceği, henüz sonuçlanmamış dava ve takiplerden kaynaklı karşı taraf aleyhine hükmedilecek avukatlık ücreti talebinin yersiz olduğu, vekalet ilişkisinin sonlandığı tarihte Aile Mahkemesindeki dosyanın henüz karara da bağlanmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, taraflar arasında görülen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/203 E sayılı dosyasında davacı avukatın haklı olarak istifa ettiği kabul edilerek vekalet ücretine hak kazandığı gerekçesiyle akdi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karar derecattan geçerek kesinleşmiştir.
O halde, tespit edildiği üzere davacı avukatın istifası haklı olup hem akdi hem de karşı yana yüklenen vekalet ücretine hak kazanmış olup mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Ancak mahkemece karşı yan vekalet ücreti alacağına konu dava dosyasının vekalet ilişkisinin sonlandığı tarihte henüz karar bağlanmaması nedeniyle talep edilemeyeceğinin kabulü doğru olmamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının karşı yana yüklenen vekalet ücretini de talep edebileceği kabul edilip sonuca göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.