Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/4600 E. 2019/3717 K. 21.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4600
KARAR NO : 2019/3717
KARAR TARİHİ : 21.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının kardeşi olduğunu, yurt dışında biriktirdiği parayı bekar ve cahil olması dolayısıyla bankadan 17.09.2009 tarihinde çekerek davalıya teslim ettiğini, davalının kendi adına aynı gün … Bank … şubesinin 4270800 numaralı hesabına aynı miktarda olan 72.855,00-TL ve aynı bankanın … nolu hesabına aynı miktarda olan 10.960-Euro yatırdığını, ayrıca muhtelif miktarlarda bilezik, zincir, altın vs.yi saklamak üzere aynı banka şubesinde davalı adına kiralık kasaya koyduğunu ve anahtarını kendisine verdiğini, söz konusu hesaplardaki paraların ve kiralık kasadaki altınların kendisine ait olduğunu, davalıdan para ve altınları istemesine rağmen davalının para ve altınları iade etmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 105.871,00-TL tutarındaki alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18.10.2011 tarihli dilekçesiyle, davasını ıslah ederek davasını hile hukuksal nedenine dayandırarak kendisinden hile ile alınan para ve altınlarının iadesini istemiştir.
Davalı, daha önce kendisine bırakılan TL ve Euro cinsinden olan paraları aralarında yaptıkları anlaşma sonucu davacıya 15.06.2009 tarihinde verdiğini, bu konuda yazılı ibraname düzenlediklerini, 17.09.2009 tarihinde hesabına yatırılan paraların kendisine ait olduğunu, davacının parasının kendisinde olmadığını, biriktirdiği paralarla davalıdan 15.000,00-16.000,00-TL civarında aldığı tadilat parasını da ekleyerek bu parayı hesabına yatırdığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, emanet olarak davalıya bırakılan TL ve Euro cinsinden paralar ve altınların davalıdan iadesi talebine ilişkindir. Davacı, davalıya 72.855,00-TL; 10.960-Euro ve bir miktar altını saklanmak üzere verdiğini, bu paraların davalı tarafça aynı gün hesabına aynı paraların yatırıldığını ileri sürmüş, davalı ise yatırılan paraların kendisine ait olduğunu, davacıdan tadilat parası için aldığı 15.000,00-16.000,00TL yi de ekleyerek hesabına yatırdığını belirtmiştir. Böylece davalı, davaya konu paralardan 15.000,00-16.000,00-TL nin kendisine verildiğini (maddi vakıayı) ikrar etmiş, ancak, bunların davacı tarafından ileri sürülen nedenle değil, başka bir nedenle verildiğini savunmak suretiyle, vakıanın hukuksal niteliğinin ileri sürülenden farklı olduğunu bildirmiştir. O halde, somut olayda davalının savunması, dikkate alınarak söz konusu olan 15.000,00-16.000,00-TL bedelin hangi hukuksal nedenle davalıya verildiği araştırılıp, taraf delilleri dikkate alınarak sonucuna uygun bir kararın verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.