Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/3879 E. 2019/2138 K. 19.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3879
KARAR NO : 2019/2138
KARAR TARİHİ : 19.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat … … geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, dava dışı … isimli şahsın 10.4.2004 tarihinde mide bulantısı, kusma ve ateş belirtileri ile anne ve babası ile birlikte en yakın hastaneye götürüldükten sonra tam teşekküllü bir hastaneye sevkinin sağlanması gerektiğinden hastanelerine getirildiğini, davalı doktorun ise acil serviste görevli olduğunu, hastanın yatışını yapmayarak hastayı gönderdiğini, bunun üzerine hastanın önce Memorial Hastanesine sonrasında … SSK Hastanesine götürüldüğünü ve 11.4.2004 tarihinde vefat ettiğini, hasta yakınlarınca kurum aleyhine açılan tazminat davası sonucunda ödemiş oldukları 100.095,84TL’nin 19.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, 98.442,13 TL’nin 19/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalı doktor tarafından dava dışı … isimli hastanın muayenesinin yapılarak genel durumunun iyi olması nedeniyle yoğun bakım ünitesine kabul edilmeyerek başka bir başka hastaneye sevkinin yapıldığını, hastanın hastanelerce kabul edilmemesi sonucunda yaşamını yitirmesi nedeniyle, hak sahipleri tarafından açılan Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/578 esas sayılı dosyasında davacı kurum aleyhine tazminat davası açıldığı, verilen kararın icra takibine konu edilmesi nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı Dr. ile hasta bakıcının tanık olarak Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/578 esas sayılı dosyasındaki beyanları, Adli Tıp kurumunun raporu, Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/578 esas sayılı kesinleşen kararı, … 11. İcra Müdürlüğünün 2008/9069 esas sayılı dosyasına davacı tarafından yapılan ödeme dikkate alınarak davalı doktorun kusur ve sorumluluğu nedeni ile davacının ödemek zorunda kaldığı ve bilirkişi tarafından hesaplanan meblağı davacının istemesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; tazminatı ödeyen taraf ancak kusuru oranında personeline rücu etme hakkına sahiptir. Tazminatın aynı zarardan sorumlu borçlular arasında paylaştırılmasında, taraflardan her birine yüklenecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu gözetilir. Bu durumda, davacı ile dava dışı kişilerin tazminata yol açan olayın meydana gelmesinde kusurları bulunup bulunmadığı ve davalının kusur oranının ne olduğu tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.