Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/3728 E. 2019/11708 K. 28.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3728
KARAR NO : 2019/11708
KARAR TARİHİ : 28.11.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, … ilçesi, … mahallesi, 283 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 5/128 hissesini 23/6/2013 tarihli tapu senedi ile 8.000,00 TL bedelle davalı … …’dan daire olarak satın aldığını, taşınmazın adına olan tapu kaydının, taşınmazın yapımı sırasında toprak sahibi ile müteahhit arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi üzerine, toprak sahibi tarafından aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davası neticesinde … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/10/2005 tarih ve E.2004/83, K.2005/617 sayılı kararı ile iptal edildiğini, davalının, müteahhit ile toprak sahibi arasındaki ihtilafı bildiği halde kötü niyetli davranarak taşınmazı kendisine sattığını, davalının … 30. Noterliğinden verilen 14/7/2003 tarihli tahhütname ile taşınmazla ilgili her türlü sorumluluğun kendisine ait olduğunu belirttiğini, taşınmazın adına kayıtlı tapunun iptal olması nedeniyle uğradığı maddi kaybın giderilmesi, bu bağlamda, 20.000,00 TL asıl tazminat ile 14.283,00 TL işlenmiş yasal faiz olmak üzere toplam 34.383,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine … 4. İcra Müdürlüğünün 2013/6922 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkeme, davacının satın aldığı taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödediği bedeli talep edebileceğini belirtmiş ve davacının 23/6/2003 tarihinde satış bedeli olarak ödediği 8.000,00 TL’nin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca dava tarihi olan 14/4/2015 tarihi itibarıyla ulaştığı değerin 26.946,20 TL olduğunu bildiren bilirkişi raporunu esas alarak davanın kısmen kabulü ile davalının … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/6922 E. Sayılı icra takibine itirazının 26.946,20 TL’lik kısım yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Taleple bağlılık ilkesi” kenar başlıklı 26. maddesinde ise; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacının icra takibine konu ettiği alacak miktarı, 20.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa 19/10/2005 tarihinden takip tarihi olan 19/9/2013 tarihine kadar işlemiş 14.383,57 TL faiz olmak üzere 34.383,57 TL’dir. Takip dosyası ve dava dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının alacak talebinin 23/6/2003 tarihinde satış bedeli olarak davalıya ödediği 8.000,00 TL’nin, 19/10/2005 tarihi (aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının ilk derece mahkemesince karar bağlandığı tarih) itibarıyla ulaştığı 20.000,00 TL asıl alacağa ve talep edilen asıl alacağa 19/10/2005 tarihinden itibaren işlemiş 14.383,57 TL faiz alacağına yönelik olduğu görülmektedir.
Mahkeme, 23/6/2003 tarihinde satış bedeli olarak ödenen 8.000,00 TL’nin, eldeki itirazın iptali davasının açıldığı 14/4/2015 tarihi itibarıyla ulaştığı değeri denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 26.946,20 TL olarak hesaplayan bilirkişi raporunu esas almış ve belirtilen bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar vermiş, fazlaya ilişkin talebi reddetmiştir.
Buna göre, Mahkemece davacının 20.000,00 TL asıl alacak talebi aşılarak 26.946,20 TL alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiş olması HMK’nın emredici nitelikteki 26. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre de;
Davacı, aleyhine açılan tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarih (ifanın imkânsız hale geldiği tarih) itibarıyla ulaştığı değeri isteme hakkına sahiptir.
Buna göre, davacının satış bedeli olarak davalıya yaptığı 8.000,00 TL lik ödemenin, taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptaline dair 19/10/2005 tarihli mahkeme kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği 28/11/2007 tarih itibarıyla ulaştığı değerin denkleştirici adalet ilkesine uygun olarak belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihi itibarıyla ulaştığı değer baz alınarak sonuca gidilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı betlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.