Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/2510 E. 2018/11598 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2510
KARAR NO : 2018/11598
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacılar, velisi oldukları…yı … 1. Sınıfa 2012 yılında yazdırdıklarını, 2013-2014 eğitim yılında… sınıfının 281 nolu öğrencisi olduğunu, 2013-2014 eğitim öğretim yılı sona erdiğinde okul idaresi tarafından müşterek çoçuklarının okulda bir takım olumsuz davranışlarının bulunduğunu, öğrenci gelişim ve davranışları değerlendirme toplantısında diğer çocuk velilerinin şikayeti olduğu yeni eğitim öğretim yılı için kaydının yapılmayacağının söylendiğini, davalı yanca kaydının yenilenmeyeceğinin dönem sonunda bildirilmesi nedeni ile erken kayıt hakkının yok olmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle oluşan 4.764,00 TL zararın, kaydı yapılan yeni okula gönderilmesi nedeni ile ortaya çıkan 3.500,00 TL servis bedelinin, müşterek çocklarının kaydının yenilenmemesi nedeni ile ailenin yaşadığı üzüntü, yeni okul bulamama kaygısı, kaydın yenilenmemesi nedeni ile yaratılan küçültücü durumun yarattığı üzüntü ve çevre mahcubiyeti, sarf edilen söz ve suçlamaların anne ve babada yarattığı üzüntü nedeni ile herbir davacı için ayrı ayrı 6.000,00 TL tutarında manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı tarafından davacıların müşterek çocuklarının kaydının yenilenmemesi nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi (TBK.nun 58. md.) hükmüne göre manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24.maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur.
Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, dava konusu nedenden kaynaklanan ihlaller manevi tazmin yolu ile giderim kapsamında düşünülemez.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır. Bunlar, kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar(TCK 125 ), kişilik değerlerinin zedelenmesi (MK 24.md), isme saldırı(TMK 26.md), nişan bozulması (TMK 121 .md), evlenmenin feshi(TMK 174), babalığın benimsenmemesi (MK 286 ), bedensel zarar ve öldürme(BK 56) ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (BK 58).TMK 24 ve TBK 58. maddede belirtilen kişisel çıkarlar;kişilik haklarıdır. Kişilik hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimdir. (4.H.D. 08.04.1996 tarih, 1996/3713 esas, 1996/4111 karar)
Somut olayda, taraflar arasında yapılan sözleşme ile davacıların müşterek çocuklarının 1. ve 2. sınıfları Özel Anakent İlkokulunda sürdürdüğü davalı yanca müşterek çocuğun çevresine zarar verdiği öğrenci gelişim ve davranışları değerlendirme toplantısında diğer çocuk velilerinin şikayetinin olması nedeniyle bir sonraki dönem için davacılarla sözleşme yapılmadığı, davalı yanca tutulan tutanaklarda hakaret, onur kırıcı ithamlara yer verilmediği yalnızca müşterek çocuğun davranışları ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği ispat edilemediğinden manevi tazminat yönünden talebin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.