Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/2344 E. 2020/2276 K. 17.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2344
KARAR NO : 2020/2276
KARAR TARİHİ : 17.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevli iken 926 sayılı Kanunun 112. maddesi gereği mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan görevden ayrıldığını, 17.12.2005 tarihli Yönetmelik ve Genel Kurmay Başkanlığının emri gereği mecburi hizmet süresini tamamlamadan her ne şekilde olursa olsun Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan veya ilişiği kesilenlerin askeri öğrencilikte ve subay-astsubay olarak naspedildikten sonra yapılan öğrenim, eğitim ve yerleştirme masraflarının tahsil edilmesi gerektiğini, 926 sayılı Kanunun 113. maddesi uyarınca her ne şekilde olursa olsun mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay veya astsubayların her yıl kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenen askeri öğrenci, subay, astsubay naspedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yerleştirme masraflarını yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak kanuni faizi ile birlikte tazminat olarak ödeyeceğini ileri sürerek, davalının ödemesi gereken 236.731,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ana paraya dava tarihi olan 27.03.2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle 88.762,71-TL ana para alacağının ve 58.532,89-TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, mecburi hizmet süresi sona ermeden Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılan davalının mevzuat gereği ödemesi gereken 236.731,00-TL’nin tahsilini istemiş; davalı ise dava konusu öğretim, eğitim ve yerleştirme masraflarının fahiş olarak hesaplandığını, TSK bünyesinde 5 yıl kadar çalıştığını, bunun da mecburi hizmet süresinin yarısına tekabül ettiğini, ancak bu sürenin tazminattan oransal olarak mahsup edilmediğini, hesaplamanın yönetmelik ve mevzuata uygun şekilde yapılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 19.10.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, faiz hesabında hata yapıldığını ve faiz başlangıç tarihinin yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek, 16.11.2015 tarihli dilekçesi ile rapora itiraz etmiştir. Mahkemece, her ne kadar davalı vekilinin itirazı üzerine aldırılan ek raporda, 19.10.2015 tarihli kök rapora benzer mahiyette rapor düzenlendiği belirtilmiş ise de, 08.01.2016 tarihli ek raporda davalının itirazlarının değerlendirilmediği, davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazının cevapsız bırakıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu mevcut haliyle davalının itirazlarını karşılamamaktadır. Hal böyle olunca, davalının rapora itirazları da gözönünde bulundurularak, bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 2.515,25 TL. harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.