Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/1933 E. 2018/8627 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1933
KARAR NO : 2018/8627
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, Elektrik Elektronik Mühendisi olarak … A.Ş.’de çalışmakta iken 2006 yılında …’nın yurtdışı Yüksek Lisans Bursuna başvurduğunu ve A.B.D.’ne gönderilmeye hak kazandığını, davalı kurumun yüksek lisans nedeniyle seçim hakkı tanımadan kefalet imzalattırarak 2 yıl boyunca herhangi bir işlem yapmadığını, 2008 yılında A.B.D.’ne gönderildiğini, 2013 yılında eğitimini tamamlayarak ülkeye döndüğünü, …’ta işe başladığını, davalı kuruma başvuru yaparak zorunlu hizmet görevlendirilmesinin …’a yapılmasını talep ettiğini, kurum tarafından yeni bir taahhütname ve kefaletname imzalanmasının istenmesi üzerine zorunlu hizmetinin …’a devrolunacağını düşünerek imzaladığını, sonrasında taleplerinin uygun görülmediğini ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne atamasının yapıldığını, 1146 sayılı yasanın ileri sürerek davalı kurum ile yurt dışına gönderilmeden önce ve döndükten zorunlu olarak imzalattırılan sonra önce ve hem de döndükten sonra mağdur edildiğini belirterek kendisine zorunlu olarak imzalattırılan kefaletname-taahhütnamelerin iptali ile zorunlu hizmet yükümlülüğünün kaldırılmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın idari işlemden kaynaklandığı, görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı tarafından davalı kuruma yüksek lisans yapmak için yaptığı başvurunun kabul edilmesi sonucu imzalanan taahhütname ile getirilen zorunlu hizmet yükümlülüğünün kaldırılması ve taahütname-kefaletnamelerin iptali istemine ilişkindir. Davaya konu taahhütname ve kefaletnamelerin davacı ve kefilleri tarafından tek taraflı olarak imzalanıp idareye karşı taahhütte bulunulmuş olup, bu haliyle davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmet söz konusu değildir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığa özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerekli olup, davada görevli mahkeme de adli yargı mahkemeleridir. O halde mahkemece işin esasına girilerek oluşacak uygun sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.