Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/1897 E. 2018/8618 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1897
KARAR NO : 2018/8618
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalının üniversite tarafından yüksek lisans yapmak üzere 2547 sayılı Kanun uyarınca ABD’ye gönderildiğini, bu hususta davalının 13.07.1995 tarihli kefalet senedi imzaladığını, davalının yurtdışında eğitimini tamamlamasına rağmen mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve 01.09.2001 tarihinde istifa etmek suretiyle taahhütnameye aykırı davrandığını, borcun ödenmesi için bildirimde bulunulmasına rağmen davalının ödeme yapmadığını, … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2002/4699 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
Birleşen davada, eğitim amacıyla yurtdışında bulunan davalının yurt içindeki maaşının da ödendiğini, mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi üzerine yapılan ödemelerin tahsili amacıyla … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2002/4700 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, asıl dava yönünden, imzalanan taahhütnamenin, imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden dolayı istenebilecek miktarın taahhütnamenin imzalandığı tarihteki 657 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri gereğince, yapılan masrafların masrafın yapıldığı tarihteki Türk Lirası’na çevrilerek yasadaki cezai şart hesaplanmasını ve bu esaslar ile hesaplanacak rakamın kabulünde olduğunu beyan etmiş, birleşen davanın ise reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu hizmet karşılığı olan kurum alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 8.7.2006 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 5535 sayılı “Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Yasa”nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasasına eklenen Geçici 53. madde hükmü çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Adı geçen maddede ise; “bu madde kapsamına girdiği halde müracaat etmemeleri veya Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımadıkları için atanamamaları nedeniyle mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin yükümlü tutulacakları tutar, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucu doğurmaksızın, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için;
a)Bunlardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, anılan maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihinden önceki süreler için faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılır.
b)5/8/1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bulunacak tutar ile bu tutara sarf tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilân edilen kanunî faiz işletilerek hesaplama yapılır. Ancak, bu hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda borçlunun aleyhine bir durum ortaya çıkması halinde (a) bendi hükümleri uygulanır.
Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak azamî beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bunların daha önce … oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere isabet eden tutar, anılan madde uyarınca belirlenecek tutardan düşülür” hükmü yer almaktadır.
Bu durumda; davalının borcunun yukarıda belirtilen yasa hükümleri dikkate alınarak hesaplama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.