Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2017/1848 E. 2018/10519 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1848
KARAR NO : 2018/10519
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, ingilizce eğitim almak için davalı şirketle sözleşme imzaladığını ve eğitim ücretini ödediğini sözleşmeye istinaden senet verdiğini, ancak yeni atandığı işyerinin çok yoğun olması nedeniyle dershaneye devam edemiyeceğini anladığını ve sadece bir ders aldığını, sözlü ve yazılı olarak dershaneye devam edemeyeceğini bildirdiğini, ancak senedin iade edilmediğini, senedin … Bankasına takas edildiği ve bu bankadan müvekkiline senet bedelini ödemesi yönünde ihtarname geldiğini ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin iadesine, karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 22/05/2012 tarihli sözleşmenin feshine, davacı tarafça imzalanıp davalı tarafa verilen 2.900,00 TL bedelli senedin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık aralarında imzalanan 22.09.2012 tarih sözleşme ile davacının İngilizce kursiyer öğrencisi olarak bir ders aldığı ve daha sonra işlerinin yoğunluğundan dolayı kursa devam edememesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 56/3-a maddesinde “kurumlara yeni kaydolan öğrenci ve kursiyerlerden öğretim yılı başlamadan ayrılanlara yıllık ücretin %10’u dışındaki kısmı iade edilir, öğretim yılı başladıktan sonra ayrılanlara yıllık ücretin %10’u ile öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir” düzenlemesine yer verildiği, dosyaya göre; davacının, davalı şirket ile yabancı dil öğrenmek amacıyla 22/09/2012 tarihli sözleşme imzaladığının, sabit olduğu her ne kadar hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi mevcut olup, tarafların sözleşme ile edimlerini yerine getirmekle yükümlü oldukları kabul edilmekte ise de, Türk Medeni Kanunu’nun 2.maddesi gereğince, herkesin haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymak zorunda bulunduğu, kaldı ki davacının hizmeti almadığı, sözleşme için peşin olarak 300,00 TL vermiş olduğu ve ödemiş olduğu miktarı talep etmediği, almadığı hizmet için borçtan sorumlu tutulmasının hukuka ve vicdana aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafından işlerinin yoğunluğu nedeniyle kursa devam edememesi, … Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği gereği ücret iadesi için haklı neden olarak kabul edilemez Hal böyleyken Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme geçerli olup, davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispatlayamadığı değerlendirilerek, mahkeme gerekcesinde belirtilen yönetmeliğin ücret idesine ilişkin hükümleri gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.