Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/9901 E. 2018/11570 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9901
KARAR NO : 2018/11570
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 2006-2007 ve 2008 yıllarında ürettiği toplam 2.017 kg fındığı, fındık tüccarlığı yapan davalıya emanete bıraktığını, 2014 yılında emanet olarak bıraktığı fındıkların ücretini talep ettiğini, ancak davalı fındık bedelini ödemediğinden, dava tarihi itibariyle 2.017 kg fındık bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL bedelin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 02.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 28.621,23 TL ye çıkarmıştır.
Davalı; dava konusu olan 2.017 kg fındık alacağına ilişkin olarak 2008 yılında davalının eşine bir kısım ödeme yaptığını, borcun geriye kalan kısmı için ise ismini hatırlamadığı bir kuyumcudan altın alarak davacıya verdiğini, bu sebeple borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve 6.272,87 TL nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanmasında boşluk doğurması halinde, ortaya çıkan sözleşme içi boşluğun, hakim öncelikle kanunun özü ve sözüne göre uyuşmazlığı çözmeli, yasada bu konuda açık bir hüküm yoksa TMK m. 1 uyarınca örf ve adet hukukuyla, bu da yoksa hakim kendisi kanun yapıcı olsaydı nasıl karar verecekse o şekilde mevcut boşluğu doldurması gerekir. Yani, davacı tarafından talep edilen ücretin işin niteliğine uygun ve makul olup olmadığının mahkemece, o yöredeki uygulamalar ilgili yerlerden araştırılarak ve varsa uygulamalar göz önünde bulundurulmak suretiyle ve bu hususta taraflarca bildirilen tanıklar ve deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda 2008 yılındaki fındığın kg. fiyatı üzerinden hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yukarda belirtilen hususlar değerlendirilerek, o yöredeki örf ve adetin öğrenilmesi ve alınacak cevap ile birlikte dosya kapsamının değerlendirilmesi ve varsa ödemeye ilişkin taraflarca sunulan belgeler de dikkate alınması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmayıp, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.