Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/981 E. 2018/9000 K. 04.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/981
KARAR NO : 2018/9000
KARAR TARİHİ : 04.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 31.08.2010 tarihli vekaletname ile vekil tayin edildiğini, davalıların icra takiplerini ve davalarını takip ettiğini, bazı dosyalarda masrafları bizzat yapmak durumunda kaldığını, tüm işleri tam ve yasaya uygun olarak yerine getirmesine rağmen davalıların vekalet ücreti ile masraflarını ödemediklerini ve haklı olarak istifa ettiğini ileri sürerek akdi ve yasal vekalet ücreti ile masraf alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, avukatın görevini gereği gibi yerine getirmediğini, yapılan tahsilatı ödemediğini, haklı istifanın söz konusu olmadığını ve görevden haksız olarak çekildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile 11.062,48 TL vekalet ücreti alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; bilahare, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “11.062,48 TL olan alacak miktarının 7.363,67 TL” olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK.nun 305/2.maddesinde yer alan “Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez” hükmü uyarınca tavzih incelemesinin sınırlı olarak yapılabilmesi mümkün olup, tarafların hak ve borçlarında değişiklik, genişletme veya sınırlandırma yapılması tavzihle mümkün değildir. Tarafların talebi üzerine, mahkemenin 22.10.2015 tarihli asıl kararının hüküm fıkrasının 23.11.2015 tarihli tavzih kararıyla hükmün 1. bendinde yer alan “11.062,48 TL olan alacak miktarının 7.363,67 TL” olarak düzeltilmesine karar verildiği ve bu suretle hükmün değiştirildiği anlaşılmaktadır. Oysa ki, az yukarıda açıklandığı üzere tavzih kararıyla tarafların hak ve borçlarında değişikliğe gidilebilmesi mümkün olmadığından tavzih talebinin reddine karar verilmesi zorunludur. Mahkemece, taraflarca verilen tavzih dilekçesi kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın davacıya, 504,00 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.