Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/9718 E. 2018/11577 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9718
KARAR NO : 2018/11577
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalıdan 08.07.2014 tarihinde oturma takımı, vestel marka led TV, iki adet halı ve TV ünitesi satın aldığını, satın almış olduğu ürünlerin tesliminden sonra koltuk takımında ve TV ünitesinde bir takım deformelerin olduğunu belirterek; ayıplı ürünlerin geri alınarak, ödediği 2.000,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş 09.04.2015 de davasını ıslah ederek davası devam ederken ödediği toplam 6.200,00TL bedelin davalıdan tahsili ile kalan 800,00TL miktarın da iptal edilerek bu bedelden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taksitli satış sözleşmesinin feshine ve sözleşmeye konu olan mobilyaların davalı tarafından teslim alınarak, 6.200,00TL nin davacıya iadesine ve kalan 800,00TL bedelin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ayıplı ürün bedelinin iadesine ilişkindir. Yargılama aşamasında mahkemece, teknik bilirkişiden rapor alınmış ve bilirkişi tarafından verilen raporda; koltuk takımı ile tv ünitesinin incelenmesinde tespit edilen ve raporda sıralanan hususların bir kısmının gizli ayıp, bir kısmının ise açık ayıp olduğu, 18.07.2014 tarihli teslim formu ile ürünlerin davacıya teslim edildiği ve tüketici olan davacının koltuk takımı ile tv ünitesindeki ayıplarla ilgili olarak, davalı olan satıcı firmaya süresi içinde 05.08.2014 tarihinde tebliğ edilen ayıp ihbarı ile durumu bildirdiği yönünde görüş bildirilmiştir
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8. maddesi ile ayıplı malın tanımı yapılmış, 11. maddesi ile tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir.
Her ne kadar mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş ise de; davacının dava dilekçesinde ayıplı olarak iddia ettiği, koltuk takımı ve TV ünitesinin yanısıra, iki adet halı ve TV ye yönelik olarak bilirkişi tarafından herhangibir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bu hali ile bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte değildir. Mahkeme de bu hususları irdelemeksizin eksik inceleme ve değerlendirme ile karar vermiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece tarafların itirazlarını karşılar mahiyette, TV ve iki adet halı yönünden de, konusunda uzman bilirkişiden; taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık rapor aldırılarak, davacının seçimlik hakkının yerinde olup olmadığı sonucuna uygun ve gerektiğinde tarafların diğer delilleri değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.