Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/9102 E. 2019/6321 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9102
KARAR NO : 2019/6321
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalının eşinin açtığı boşanma davası ile ilgili danışmanlık almak üzere 22.03.2014 tarihinde bürosuna geldiğini, davanın genel durumunu anlatarak bilgi aldığını, sadece danışmanlık hizmeti verilmesine ilişkin olarak aynı tarihte davalı ile avukatlık sözleşmesi imzalanarak ücretin 15.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davalının daha sonra da çeşitli konularda bilgi aldığını, davalının avukatlık sözleşmesinde açıkça belirtildiği üzere danışmanlık hizmeti aldığı davaya ilişkin olarak 15.000,00 TL’yi sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde peşin olarak ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak davalının sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranarak borcu ödememesi üzerine başlatılan takibin davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; davalının itirazının itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Somut olayla uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” başlıklı, 22.03.2014 tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davacı anılan sözleşme uyarınca danışmanlık hizmeti verdiğini ve bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan 15.000,00 TL’lik danışmanlık ücretine hak kazandığını iddia etmiş, davalı ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde “Avukatın üzerine aldığı iş, … 5. Aile Mahkemesinin 2013/1717 sayılı dosyasında danışma, Avukat, bu işte müvekkillerini kanuni mercilerde temsil edecek ve haklarını savunacaktır.” 2. maddesinde sözleşme konusu olan işten dolayı Avukata 15.000,00 TL ücret ödenecektir” düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilin üstlendiği iş, sadece danışmanlık hizmeti olmayıp danışmanlık hizmetinin yanında müvekkili kanuni mercilerde temsil etmek ve haklarını savunmak olarak tanımlanmış ve bu iş karşılığında 15.000 TL ücret kararlaştırılmıştır. Hal böyleyken mahkemece, sözleşmenin sözleşmenin 1. maddesine göre davacının davalıya danışmanlık hizmeti verdiğinin kabulüyle birlikte; davacının davalıyı sözleşmede ki iş tanımında yer alan kanuni mercilerde temsil etmek işini ifa etmediği sadece danışmanlık hizmeti verdiği dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.