Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/8927 E. 2019/3310 K. 14.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8927
KARAR NO : 2019/3310
KARAR TARİHİ : 14.03.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirket sahibi ile hem arkadaşlık hem de ticari ilişkilerinin bulunduğunu, davalı şirketin mali açıdan zor durumda olması nedeniyle farklı tarih ve miktarlarda davalıya şahsi hesabından borç para gönderdiğini, davalının ise gönderilen paraların bir kısmını ödediğini fakat 65.000,00 TL’lik kısmını ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının, dava dışı … adlı şirketin yetkilisi olduğunu ve bu şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, gönderilen paraların ise, şirketin talimatıyla ve hesapların uygun olmaması nedeniyle, zaman zaman şirket ortaklarının şahsi hesaplarından yapıldığını, ayrıca havale evrakında borç ibaresinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, borç olarak gönderilen paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davacının Akbank Avcılar şubesi aracılığıyla davalıya gönderdiği 50.000,00 ve 15.000,00 TL’nin davalı kayıtlarında bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalı firmaya banka aracılığıyla gönderdiği 50.000,00 ve 15.000,00 TL den dolayı şahsi alacaklı olduğu, bu 65.000,00 TL nin davalı kayıtlarında bulunmadığı, banka aracılığı ile gelen havalelerin geri ödendiğine dair de davalı herhangi bir yasal belge sunmadığından davalının takip tarihi itibariyle davacıya 65.000,000 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen havalelerde herhangi bir açıklama bulunmamakta olup 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır“ hükmü düzenlenmiştir. Gönderilen paraların borç olarak gönderildiği hususunda ispat yükü davacıdadır. Mahkemece, her ne kadar alınan bilirkişi raporuna göre bir karar verilmiş ise de bilirkişi tarafından dava dışı fakat dava ile ilişkili … şirketinin defterleri incelenmeden rapor hazırlanmıştır. O halde mahkemece, dava dışı … şirketinin ticari defterleri de incelettirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.