YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8653
KARAR NO : 2019/2030
KARAR TARİHİ : 18.02.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalı kurumla arasında imzalanan sözleşme gereği kurum sigortalılarına sağlık hizmeti sunulduğunu, sözleşmenin cezai şart bölümüne istinaden 10.000,00 TL.tutarında ceza düzenlendiğini, gerekçe olarak … adlı kişinin kimlik bilgilerinin kullanılmak suretiyle…adlı kişiye 33,48 TL. tutarında sağlık hizmeti sunulmuş olmasının gösterildiğini, bu sebepten uygulanan cezai müeyyidenin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, idarece yapılan tespitin hatalı, keyfi ve muğlak olduğunu, doğum muayenelerinin …’a yapıldığını, başkasının kimliği ile tedavi olma durumu varsa bunun suçlusunun kötü niyetli hasta olduğunu, hastanenin üzerine düşen kontrol ödevini yerine getirdiğini, mevcut belgeler incelendiğinde hastanın imzasının da alınmış olduğunu, dolasıyla kusur bulunmadığını, 3.kişinin hukuka aykırı fili bakımından hastaneye sorumluluk yüklenemeyeceğini beyan ederek davalı kurumun talep ettiği bedelin hesaplarından mahsup edilmemesi yahut ihtiyati tedbire hükmedilmesini ve kurumun talep ettiği 10.000,00 TL tutarındaki ceza ile ilgili şirketin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili duruşmalara katılarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; davalı kurumca uygulanan 10.000,00 TL.cezai şart nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı ile davalı arasında sağlık hizmeti satın alınmasına ilişkin sözleşme imzalandığı, davalının davacıya gönderdiği, 17.03.2013 tarihli yazı ile; … isimli kişinin kimlik bilgilerinin kullanılarak…adlı kişiye sağlık hizmeti sunulduğunun tespit edildiği, sağlık yardımları karşılanmayan kişiye sağlık yardımları karşılanan kişi üzerine kuruma fatura gönderilmesi tespitine bağlı olarak sözleşmenin 11.1.17.numaralı maddesi gereği 10.000,00 TL Cezai işlem uygulandığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 11.1.17 maddesinde, “Kurum tarafından sağlık yardımları karşılanmayan kişilere sunulan sağlık hizmetinin kurum tarafından sağlık yardımları karşılanan kişiler üzerinden fatura edilmesi halinde 10.000,00 TL’den az olmamak üzere işlem bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanır. ” düzenlemesi getirilmiştir. Bu şekilde davacı kuruma 02.04.2010 tarihinde … isimli kişinin 30+ hafta gebelik muayenesi için başvurduğu ve Uzm.Dr…. … tarafından muayenesinin yapıldığı, 01.11.2010 tarihinde ise … isimli kişinin kimlik bilgilerini kullanarak bu kez …’ın 35+ hafta gebelik muayenesi için aynı hastaneye başvurduğu ve yine Uzm.Dr…. … tarafından muayenesinin yapıldığı hususu tarafların kabulündedir. Mahkemece, davacı sağlık kuruluşunun yapmış olduğu muayene işleri ile ilgili gereken özen ödevini yerine getirdiği kanaatine varan 08.09.2015 havale tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmişse de hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiş olup bu ilkelere göre sözleşme; yapıldığı andaki gibi, aynen uygulanmalıdır. Bu hususta cezai işleme dayanak sözleşmenin 11.1.17.maddesi açık olup, davacı tarafça bu maddede belirtildiği şekilde kurum tarafından sağlık yardımları karşılanmayan bir kişiye, sağlık yardımları karşılanan kişi üzerinden muayene işlemi yapılıp fatura düzenlendiği ve kuruma fatura edildiği anlaşılmakla davalı idarenin sözleşmenin 11.1.17. Maddesine göre uyguladığı cezai işlem yerinde olduğundan, davacının davasının reddi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.