Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/8619 E. 2018/10868 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8619
KARAR NO : 2018/10868
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı şirket ile arasında internetten canlı ders izlemek amacıyla kapıdan satış sözleşmesi imzalandığını, verilen CD nin boş olduğunu, bu nedenle şirketi arayarak sözleşmeden caydığını davalı firmaya bildirdiğini ileri sürerek sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Kapıdan Satışlar” başlığı ile düzenlenen hükümler (m. 8-9), 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunda da, “İş yeri dışında kurulan sözleşmeler” başlığı ile değiştirilmiş, yapılan değişiklik 47. maddede hüküm altına alınmıştır. İş yeri dışında kurulan sözleşmelerde tüketici, 4077 sayılı TKHK’da yedi gün olarak öngörülen geri alma hakkını, 6502 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeyle on dört gün içinde kullanabilecektir. Somut olayda uyuşmazlığın çözümü sözleşme tarihi itibariyle 6502 sayılı yasa uygulamasına tabi olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca sözleşmede tüketicinin el yazısı, ad, soyad, imza ve tarihin el yazısı ile yazılması gerektiği, satıcının, sözleşmenin bir nüshasının elden aldım ve on dört gün içerisinde satıştan vazgeçme hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim ibaresinin tüketicinin kendi el yazısı ile yazılmasının zorunlu olduğu ancak taraflar arasında imzalanan 19.12.2014 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, sadece “cayma bildirimi tarafıma anlatıldı” ibaresine yer verildiği anlaşılmıştır. Hal böyleyken, davacının yönetmeliğe aykırı şekilde düzenlenen sözleşme ile bağlı olmadığı gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.