Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/8346 E. 2019/4680 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8346
KARAR NO : 2019/4680
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, sahip olduğu çiftlikte kullanmak üzere davalıdan yem hazırlama ve dağıtma makinası satın aldığını, ancak makinenin geç teslim edildiği gibi arızalı da olduğunu, makineyi teslim alıp kullanmaya başladıktan bir ay sonra mil kırılması, şanzıman arızası ve tekrar mil kırılması gibi problemler yaşadığını, daha sonra makinenin kullanılamaz hale gelmesi üzerine makineyi revize etmeye karar verdiğini, bu nedenle 800,00 TL. helezon, 2.500,00 TL. planet rediktörlü bir şanzıman, 1.770,00 TL işçilik, 870,00 TL helezon, 875,00 TL rulman, keçe cıvata vb. malzeme, 200,00 TL şanzıman yağı ve 190,00 TL de torna malzemesi olmak üzere toplam 6.405,00 TL harcayarak makineyi faal ve olması gereken yem hazırlama ve dağıtma makinesi haline getirebildiğini ileri sürerek maddi zararı ile makinadan kaynaklı verim kaybından dolayı oluşan zararın tahsili istemiştir.
Davalı, söz konusu makinenin deney raporuna uygun olarak şirket tarafından davacıya teslim edildiğini, davacının boşaltma kapağı talep etmesi üzerine söz konusu işlemin şirketçe yapıldığını, aynı makine için bu sefer elektrikli sisteme çevirmek için talepte bulunulduğunda, söz konusu işlemin dava konusu makineyi garanti kapsamından çıkaracağı bilgisi verildiğini, daha sonra davacı yetkili bulunmayan kişilere değişik revizyonlar yaptırarak, iddia ettiği problemlerle karşılaştığını, iddia edilen eksikliklerin varsa davalı şirket ile herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile, davalı şirketten satın aldığı yem hazırlama ve dağıtma makinesinin arızalı olması nedeniyle yaptığı masraflar ile verim kaybından dolayı oluşan zararın tahsilini istemiştir. Mahkemece, gizli ayıp iddiasıyla ilgili olarak yasal 8 günlük süre içerisinde inceleme ve usulüne uygun şekilde bir ayıp ihbarı yapıldığına dair deli sunulmadığı, makinanın kurulduğu günden itibaren sorunlu olduğunun bilindiği, ancak davacının sözleşmeden dönmeye ilişkin yasal şartlara uygun ihbarda bulunmayarak onarım için davalının servisine başvurduğu, uzunca süre bu yöndeki faaliyeti nedeniyle davacının makinayı bu haliyle kabul etmiş sayılacağı,bu nedende revizyon için yapmış olduğu masrafları davalıdan talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ilişkin ilk itiraz olmadığı gibi, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda da, makinanın imalat hatalasından dolayı ayıplı olarak üretilerek davacıya satıldığı, gizli ayıplı olduğu, malın teslim tarihinden itibaren iki yıl garantili ve her türlü bakım ve tamirleri yetkili tamir servisine yapılması şartı ile makinesini teslim almasına rağmen, davalıya herhangi bilgi vermeden, makinanın helezyonunu, şanzımanını, redüktörünü, elektrikli güç kaynağı olan motor ilavesi ve şanzıman milinin ve bu ana parçalarının yedek parçalarının değiştirilmiş olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Davacı, davalıdan 03.10.2012 tarihinde satın alınan yem hazırlama ve dağıtma makinesinin bazı parçalarının arıza nedeniyle yetkili servis tarafından değiştirilip tamir edildiğini, 2013 yılı Eylül ayında helezyon yapraklarının eğilmesi nedeniyle makinenin karıştırma işlemini yapmadığını, helezyonun değişmesi gerektiğinin söylendiğini, sorunun kullanılan malzemeden kaynaklı olması nedeniyle ücret karşılığı tamir yapılacağının, makinenin üretimine son verilmiş olması nedeniyle yenisi ile değiştirilme imkanının bulunmadığının beyan edildiğini, makinenin kullanılmaz halde olması nedeniyle hayvanlarda rahatsızlık ve süt verim kaybının yaşandığını, makinenin kullanıma hazır hale getirilebilmesi için harcamalar yaptığını iddia etmiştir. Davalı, davacının yetkili bulunmayan kişilere değişik revizyonlar yaptırması nedeniyle iddia ettiği problemlerle karşılaşıldığını, illiyet bağının kesilmiş olması nedeniyle de sorumlu olmadıkları savunmuş ise de; bilirkişi raporunda makinenin imalat hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu tespit edilmiş olup davalı vekili de bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; makine için, 2012 yılının Kasım ayında mil kırılması, 2 ay kadar sonra şanzıman arızası,ondan 3 ay kadar sonra da tekrar mil kırılması arızalarının ve yine davacının ikinci boşaltma kapağı talep etmesi üzerine söz konusu işlemlerin şirketçe yapıldığı,aynı makine için bu sefer davacı tarafça elektrikli sisteme çevrilmesi için talepte bulunulduğunda şeklindeki beyanıyla davacının iddialarını doğrulamaktadır. Bu durumda makinede var olan üretim hatalarının onarıma rağmen devam ettiği, makinenin amacına uygun olarak çalışmadığı, davacının makineden istediği verimi alamaması nedeniyle masraflar yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 227. maddesi gereğince davacının iddia ve taleplerini karşılayacak şekilde Yargıtay ve taraf denetime elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.