YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/832
KARAR NO : 2018/6764
KARAR TARİHİ : 07.06.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki cezai şartın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, sahibi olduğu … Eczanesine 27.06.2014 tarihinde davalı … tarafından sahte ilaç raporları düzenlendiği iddiası ile 2012 protokolüne dayanarak 19.152,90 TL cezai şart ve 833,58 TL reçete bedelinin ödenmesi için uyarı yazısı geldiğini, 2012 protokolünün 5.3.10. maddesine göre sahteliğin eczacı ya da eczane çalışanını dışında üçüncü kişinin dahil olması ile kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağını, kendisinin ya da çalışanlarının sahte ilaç raporlarından hiç bir şekilde haberleri olmadığını ileri sürerek, davalının 27/06/2014 tarihli kararının iptalini istemiştir.
Davalı, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile … … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kavaklıdere Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 27/06/2014 tarihli birinci kez uyarılmaya ve 19.152,90 TL cezai şart bedeli ile 833,58 TL reçete bedelinin tahsiline ilişkin işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı Kurum tarafından 2012 yılı Eczane Protokolünün 5.3.2, 5.3.5 ve 5.3.10. maddeleri uyarınca davacı hakkında uygulanan uyarı ve 19.152,90TL cezai şart bedeli ile 833,58 TL reçete bedelinin tahsiline ilişkin Kurum işleminin iptali talebine ilişkindir. Davalı, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, 6100 sayılı HMK.nun 166 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili kararlar verilmesini önlemektir. Anılan yasanın 166/1 maddesinde; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda,davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.” hükmü düzenlenmiş, birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” da, aynı yasanın 166/4 maddesinde, “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması” olarak tanımlanmıştır. Somut olayda, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/653 E.- 2015/91 K. sayılı ve Dairemizin 2015/29487 E.-2018/6763 K. sayılı ve 07.06.2018 tarihli ilamı ile bozulan dava dosyası ile temyize konu edilen dava dosyasının taraflarının ve dava konularının irtibatlı olduğu anlaşılmıştır. Başka bir anlatımla … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/653 E.- 2015/91 K. sayılı dava dosyası ile görülen dava ile bu dava arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, aralarında bağlantı mevcut olduğundan gerek yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve gerekse çelişkili kararlar verilmesini önlemek açısından, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. O halde, sözü edilen davaların birleştirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.