Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/771 E. 2018/8492 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/771
KARAR NO : 2018/8492
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile Eczaneler Birliği arasında imzalanan protokol kapsamında davalı Müdürlük hastalarına ilaç vermekteyken 14/10/2003 tarihli yazı ile sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, ancak hakkındaki iddiaların doğru olmadığını ve fesih işleminin haksız olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptaline ilişkin kararın iptaline, muarazanın giderilmesine ve sözleşmenin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının eczanesinden fatura edilen reçetelerde yazılmayan ve hastalar tarafından alınmadığı ya da kullanılmadığı beyan edilen ilaçların reçetelere ilave edilmesi, reçetelerde belirtilen kutu sayılarının tahrifatla fazla gösterilmesi, miadı geçmiş ilaçlara ait fiyat kupürlerinin reçetelere eklenerek fatura edilmesi, … satılamaz ve … malıdır ibareli …’na ait ve parayla satılmayan ilaçların sürsaj etiketi yapıştırılarak fiyatlandırılması, kupürler üzerinde kazıntı yapılması, düşük doz yazılan ilaçların yerine yüksek doz içerenlerin verilmesi, bedeli ödenmeyen ilaçların fatura edilmesi, rapor kapsamında olmayan bazı ilaçlardan katılım bedeli alınmadan tamamının kuruma fatura edilmesi, reçetede yazılan kutu sayısından fazla ilaç verilmesi, başka şahıslara ait ilaç kupürlerinin personel reçetelerine yapıştırılması gibi eylemlerle eczanenin 4.664.099,00 TL haksız kazanç elde ettiğinin soruşturma raporu ile belirlediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ve davalı kurum arasında imzalanan sözleşmenin iptaline ilişkin 14/10/2003 tarih ve B.02.1.GSM.4.16.00.01.05-01-5007 sayılı kararda hukuka uygunluk bulunmaması sebebiyle iptaline, bu karara göre muarazanın giderilmesi ve sözleşmenin devamı yolunda ayrıca ve başkaca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalı tarafından haksız olarak sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek muarazanın giderilmesine ve sözleşmenin devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı hakkında davalı tarafından fesih gerekçesi yapılan tüm eylemler incelenmemiş ve davalının bilirkişi raporuna itirazlar karşılanmamıştır. Öte yandan bilirkişi ek raporunda davacı ve diğer iki sanık hakkında … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/22 Esas-2012/405 K. sayılı dosyasında resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından zamanaşımı nedeni ile düşme kararı verildiği, mahkumiyet kararı verilmediği ve bu nedenle kök raporda değişiklik yapmayı gerektirir herhangi bir husus olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; hukuk hakimi ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve tespit edilen maddi olgular dışında vereceği karar ile bağlı değildir. Buna göre, söz konusu bilirkişi kök ve ek raporu hüküm kurmaya elverişli değildir ve hükme esas alınamaz. O halde Mahkemece, konusunda tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uzman bilirkişi heyetinden taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, davalının itirazlarını karşılar nitelikte bilirkişi raporu alınmak suretiyle ve hukuk hakiminin ceza mahkemesinin vereceği mahkumiyet kararı ve tespit edilen maddi olgular dışında vereceği karar ile bağlı olmadığı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA,(2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.