Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/7210 E. 2019/1320 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7210
KARAR NO : 2019/1320
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 28/11/2012 tarihli yazı ile Kurum tarafından protokolün 6.3.3 ve 6.3.24 maddelerine aykırı davranıldığı ileri sürülerek; bir yıl süre ile fesih işlemi ile provizyon ekranının kapatıldığını, toplam 43.749,60 TL cezai şart uygulandığını, 4.3.6 maddesi gereğince 170.857,35 TL ilaç bedelinin alacaktan tahsil edileceğinin bildirildiğini, yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, davalı Kurum’un 15 gün ilaç vermemesi nedeniyle kâr kaybı yaşadığını ileri sürerek; davalı kurumun çıkarttığı muarazanın men’ine, davalı Kurumca uygulanan bir yıl süreli sözleşmenin feshi işleminin, 43.749,60 TL cezai şart uygulamasının ve 170.857,35 TL ilaç bedelinin geri istenmesi işleminin iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15 gün davalı kurumdan ilaç alamaması nedeniyle uğramış olduğu 10.000,00TL kâr kaybı ve 10.000,00TL manevi tazminatın davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 281.2016 tarihli duruşmada maddi ve manevi tazminat talebinden vazgeçtiğini belirtmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davacı vekilinin vaki feragati nedeniyle, davacının … ekranının kapalı kalması nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine, bir yıl süreli fesih işleminin, 43.479,60 TL cezai şart uygulamasının ve 170.857,35 TL reçete bedelinin geri istenmesi işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı kurum tarafından uygulanana cezai işlemin iptali ile maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle kendisini davada vekil ile temsil ettiren davacı yararına dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nisbi ücreti vekalete hükmedilmesi gerektiği mahkemenin de kabulündedir. Ancak dosya kapsamından davacı eldeki davayı açarken harca esas değeri 20.000,00TL olarak göstermiş, ve bu miktar üzerinden harç yatırmış olup, o halde 20.000,00TL üzerinden 2.400,00TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken iptaline karar verilen cezai işlem miktarları üzerinden 18.810,22TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “18.810,22” rakamları hükümden çıkartılarak yerine “2.400,00” rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.