Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/7083 E. 2019/3287 K. 14.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7083
KARAR NO : 2019/3287
KARAR TARİHİ : 14.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, serbest muhasebeci ve mali müşavir olduğunu, davalı şirkette 01.06.2012 tarihinde işe başladığını, 2012 yılının Mayıs ayından geçerli olmak üzere bazı mal ve hizmet teslimlerinde 117 nolu KDV tebliği ile tevfikat uygulamasının getirildiğini, davalı şirketin bu tebliğ kapsamında … ve … bünyesinde iş makineleri kiralama ve işçilik hizmeti verdiğini, bunun sonucunda … A.Ş. ve … teslim bedelinin % 18 KDV’sinin 9/10’unun tevkif edilip iki numaralı beyanname ile davalı adına Maliyeye yatırıldığını, bu iadenin konusunu da aylık kesilen 9/10 oranındaki KDV’nin oluşturduğunu, 2014 yılının Temmuz ayında 2012 Ağustos ile 2013 Haziran tarihleri arasında iade çalışmalarını yaparak elektronik ortamda ve dosya halinde elden olmak üzere Maliyeye teslim ettiğini, verdiği bu hizmetin aralarındaki sözleşmenin kapsamı dışında olduğunu ve sözleşmede kapsam dışında kalan işler için ayrıca ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirketçe hak edilen KDV iadesi üzerinden yasal tarife gereği 45.085,00 TL ücreti hak ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu bedelin hizmetin verildiği tarihten işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 45.085,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile davalı ile aralarındaki sözleşmenin kapsamı dışında kalması nedeni ile ayrı ücrete tabi KDV iade işlemlerini yerine getirmesi nedeni ile hakettiği 45.085,00 TL’nin faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; KDV iade işlemlerinin aylık, üç aylık ve yıllık verilen beyannamelerin dışında farklı bir iş olup, ayrı bir çalışma ve bilgi birikimi gerektiren bir süreç olduğunu, davacı ile davalı arasında imzalanan 22.02.2013 tarihli sözleşmenin 5.5 maddesinde sözleşmede yazılı ücretin yalnız sözleşmede belirtilen işler için olduğu, sözleşmede yer almayan işlerin istenmesi halinde o işe ait ücretin tarifenin altında kalmamak koşulu ile ayrıca ödeneceğinin belirtildiği, dava konusu KDV iade hizmetinden dolayı verilen hizmet sözleşme harici hizmet olduğundan davalının davacıya asgari ücret tarifesi uyarınca 45.085,84 TL isteyebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı, tarifelerde KDV iade işlemlerinin tarifenin yeminli mali müşavirler tarafından yapılacak denetim ve tasdik işlemlerinde uygulanacak ücretler bölümünde yer aldığı, tarifelerde ve mesleki tanımların hiç bir yerinde serbest muhasebeci mali müşavirlerin KDV iadesi işlemleri yapmasından söz edilmediği, Maliye Bakanlığının KDV iadelerinde ve bu iadelere yönelik düzenlemelerinde serbest muhasebeci mali müşavirlere yetki ve görev vermediği gerekçesi ile itiraz etmiştir. Ne var ki; davalının bilirkişi raporuna itirazları karşılanmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında sözleşme hükümleri değerlendirilmemiş olup, rapor gerekçesizdir ve denetime elverişli değildir. Mahkemece, konusunda uzman bilirkişi heyetinden dosya kapsamına uygun, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini değerlendiren, davalının tüm itirazlarını karşılar nitelikte, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.