Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/7072 E. 2019/3848 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7072
KARAR NO : 2019/3848
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar …, … ile davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalılardan … ile 01.09.2002 tarihinde evlendiklerini ve 04.02.2011 tarihinde davalıya boşanma davası açtığını ve bu davanın derdest olduğunu, davalıların … Petrol’ün ortağı olduklarını, davalı …’ın 2002 yılında meydana gelen kriz sonrası ekonomik sorunları sebebiyle kredi kartı kullanımının yasaklandığını, bunun akabinde çeşitli bankalardan kendisi adına kredi kartları açtırılarak bu kartların hem … Petrol ihtyiaçları için hem de diğer işler için kullanılmaya başlandığını, davalıların son 2 yıla kadar tarafına ait bu kartları düzenli olarak ödediklerini, kendisinin bu kartları hiç kullanmadığını, ekstrelerin dahi eline geçmediğini, boşanmaya karar verdiği anda zaten davalılar tarafından sadece asgari tutarı ödenen kredi kartı borçlarının bu tarihten itibaren hiç ödenmediğini öğrendiğini, akabinde 2011 Şubat ayı itibariyle çeşitli bankalardan kredi kartı borçları sebebiyle sürekli arandığını, bu kart ekstrelerinde davalılar tarafından … Petrol ve kendi adlarına yapılan yüklü ödemelerin görüleceğini, davalıların yaptığı bu borçların kimisinin kredi çekerek kimisinin yapılandırılarak ödemek zorunda kaldığını, tüm bankalara toplamda 60.026,00 TL ödediğini beyan ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 60.926,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Petrol’ün ortağı olmadığını, bu nedenle tarafına husumet yöneltilemeyeceğini ancak davacının kredi kartı borçlarının … ve annesinin hesabına yapılan havalelerle ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiş, davalı … da; kardeşi …’ın kart kullanma yasağı bulunduğundan gerek kendisinin gerek annesi …’a ait Ziraat Bankası hesabından havale yaparak ödemeleri karşıladıklarını, davacıyı mağdur etmemek için alınan ödünçlere karşılık gelen miktarlardan da fazlasının davacının hesabına geçirildiğini savunarak davanın reddini dilemişler, diğer davalı … Ltd. Şti. usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 39.546,70 TL asıl alacak ve 7.478,27 TL işlemiş faizin dava tarihi olan 30.12.2011’den itibaren sadece asıl alacak yönünden yürütülecek faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacının eşi …’ın kredi kartı kullanma yasağı sebebiyle davalı … ve …’ın … Petrol Ltd.Şti. ve kendileri adına kullanılması amacıyla ödünç olarak verdiği kredi kartlarının borçlarının davalılarca ödenmemesi üzerine tarafınca ödenen bedellerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 26.02.2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde bildirdiği … Bankası’na ait 3 adet kredi kartının ekstresinin dosya arasında bulunmadığının bildirildiği, yine davacı tarafça İş Bankası kredi kartları için yapılan ödemelere ilişkin olarak sunulan dekontların da incelemeye alınmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davacının bildirdiği ve bilirkişi raporunda incelemesi yapılmamış olan … Bankası kredi kartı ekstrelerinin getirtilerek dosya arasına alınması, yine İş Bankası kredi kartı için yapılan ödemelere ilişkin dekontların ve dekontlarda ödendiği belirtilen kredi kartı ekstrelerinin dosya arasına alınarak konusunda uzman bilirkişiden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeni bir bir rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalılar … ve …’ın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentee açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve …’ın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 803,10 TL harcın istek halinde davacıya ve davalılar … ile …’a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.