Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/7054 E. 2017/9445 K. 12.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7054
KARAR NO : 2017/9445
KARAR TARİHİ : 12.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 07/10/2010 tarihinde … şubesinin… nolu davalının hesabına 15.000,00 TL havale ettiğini, havale makbuzunun üzerine …nolu daire peşinatı kaydını da koyduğunu, satıcı firma ile görüştüren satış hususunda ikna eden kişinin davalı olduğunu, davalının peşinatı şirketin hesabına değil, kendisine ödemesi konusunda ısrar ettiğini, yıllardır tanıdığı davalıya güvenerek şirkete ödenmek üzere 15.000,00 TL’yi davalının hesabına yatırdığını, davalının bu parayı şirkete ödemediğini, paranın iadesi hususunda davalı ile yaptığı görüşmelerin de olumsuz sonuçlandığını, bunun üzerine .. İcra Müdürlüğünün 2012/3414 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalının kötüniyetle itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile … nolu daireyi satın alma konusunda sözleşme imzalandığını, davacıyı satıcı ile görüştüren kişinin olmadığını, davacıyı tanımadığını, davacı tarafından hesabına yatırılan dava konusu paranın… Mühendislik hesabına 01/11/2010 tarihinde havale yapıldığını, davacıya bir borcunun bulunmadığını, hesabına yatan parayı şirkete verdiğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya dava dışı şirketten alınan daire bedeli olarak 15.000,00 TL peşinatın dava dışı şirkete verilmesi için gönderildiğini, davalının dava dışı şirkete 15.000,00 TL ödemeyi yapmadığını ileri sürerek 15.000,00 TL alacağın tahsili için yaptığı takibe itirazın iptalini istemiş, davalı ise, kendisine gönderilen paranın dava dışı şirket hesabına gönderildiğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece ”.. dava konusu uyuşmazlığın vekaletsiz iş görmeden kaynaklandığı, davalı ve dava dışı… Mühendislik Şirketi arasında tarafların da kabulünde olduğu şekilde bir iş bağı bulunduğu, davacının bu duruma güvenerek daire ismi belirtmek suretiyle davalıya para havalesi yaptığı, davalı tarafın dava dışı şirkete parayı teslim ettiğini beyan etmekle dinlenen şirket sahibi parayı teslim aldığını beyan etmiş olsa da, edimini yerine getirdiğini ispat yükü kendisinde olan davalı paranın teslim edildiğine dair adi yazılı bir delilden başkaca bir delil, ya da şirketin ticari defterlerini ibraz edemediği….” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Oysa dava dosyası içerisinde yer alan 01.11.2010 tarihli dava dışı şirketin isminin, kaşesinin ve imzasının bulunduğu makbuzda davacının 15.000,00 TL peşinatının dava dışı şirketçe alındığı açıkça bellidir. Ayrıca dava dışı şirketin kaşesi ve imzasının olduğu belgede “27.10.2010 tarihinde… nolu hesaba daireyi satan … tarafından … yönlendirilerek, …’in hesabına yatırılmıştır. Kendisi de 15.000,00 TL… İnş Lmtd Şti hesabına aktarmıştır./aldım.” şeklinde yazılı olduğu, bu durumda davacının davalıya dava dışı şirkete göndermek üzere peşinat olarak gönderdiği 15.000,00 TL’nin davalı tarafından dava dışı şirkete teslim edildiği anlaşılmaktadır. O halde somut olayda ispat yükü kendisinde olan davalı ödemeyi dava dışı şirkete yaptığını ispat ettiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.