Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/6730 E. 2018/6771 K. 07.06.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6730
KARAR NO : 2018/6771
KARAR TARİHİ : 07.06.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalının 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde oluşan zararlarının tazmini amacıyla gerekli yasal ve idari başvuru ile diğer işlemlerin takibi için kendisine vekalet verdiğini, aralarında sözlü olarak sulhname ile ortaya çıkacak tazminatın % 10’u oranında vekalet ücreti kararlaştırıldığını, 16.06.2014 tarihli Komisyon kararı ile 35.364,00 TL tazminata karar verildiğini, davalının da onayını aldıktan sonra sulhname imzaladığını, ancak davalının 2007 yılından bu yana harcadığı emek ve mesaiyi hiçe sayarak kendisini 30/05/2014 tarihli azilname ile azlettiğini ileri sürerek 3.500,00 TL vekalet ücretinin haksız azil tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı avukat ile davalı arasında vekalet ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. O halde, davaya bakmakta görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, davaya tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılarak karar verilmesi gerekirken, genel mahkeme olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.