Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/6583 E. 2018/11749 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6583
KARAR NO : 2018/11749
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı şirket ile 110.000,00-TL’lik sözleşme imzaladığını, sözleşme uyarınca 46.000,00-TL peşinat, 4.000,00-TL organizasyon ücreti ödediğini, … kalan 64.000,00-TL’yi aylık 1.000,00-TL’lik taksitler halinde 64 ayda ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 24.03.2014 tarihinde imzalandığını, sözleşmeye göre gayrimenkulün 06.10.2015 tarihinde tapuda tesliminin gerçekleştiğini, peşinatın tapu devri sırasında alınması gerekirken, 28.10.2015 tarihinde kendisinden alındığını, erken peşinat alınması nedeniyle 6.687,12-TL yasal faiz kaybına neden olduğunu belirterek 6.687,12-TL yasal faiz miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı ile 24.03.2014 tarihinde imzaladığı sözleşme nedeniyle 28.03.2014 tarihinde ödediği peşinat ve organizasyon bedelinin teslimat aşaması olan tapu devri sırasında ödenmesi gerektiğini belirterek ödediği bedele sözleşme tarihinden hizmet alım tarihine kadar işletilecek yasal faizin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, “toplanan deliller, tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ve de; sistemin bir parçası olmak için para verirken neşeliyiz de, şimdi ne oldu da böyle bir yola başvuruyoruz anlayışıyla” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, taraflar arasında imzalanan 24.03.2014 tarihli sözleşme maddeleri değerlendirildiğinde; davacının peşinat olarak ödemesi gereken bedelin, organizasyon bedelinin, gayrimenkulün teslim tarihinin, gayrimenkulün tüm bedelinin ve kalan aylık taksit tutarları gibi hususların sözleşmenin 6. maddesinde açıkça düzenlendiği, peşinatın teslimden önce ödeneceğinin davacı tarafından sözleşmenin kurulması aşamasında bilinerek imzalandığı anlaşıldığından, bu gerekçe ile ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.