Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/6398 E. 2019/529 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6398
KARAR NO : 2019/529
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, borçlu kurum aleyhine başlatılan takipte davalı ikametgahının ve sözleşmenin ifa yerinin … olmasından dolayı yetkiye itiraz ettiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede … mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, ayrıca takibe konu borcun para borcu olması nedeniyle alacaklının ikametgahı olan yerin yetkili olduğunu, davalının takipte faiz oranına da itiraz ettiğini, davalı kurumun itirazdan sonra şirketin hesabına 10.394,22 TL ödeme yaptığını ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne; yetkiye ve faiz oranına yapılan itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, İcra ve İflas Kanununun İİK’nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 67 maddesinin 2.fıkrasına göre; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir”. Mahkemece, davalının icra takibine yetkiye ve faiz oranına yaptığı itirazın iptali ile birlikte davacı lehine asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Oysa davalı icra takibinde asıl alacağa itiraz etmemiştir. O halde, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci bendi hükümden çıkartılarak yerine “Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.