Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/6251 E. 2019/1691 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6251
KARAR NO : 2019/1691
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, tüketici sıfatıyla davalı şirketten bir kısım mallar aldığını, ödenmeyen mal bedellerine ilişkin davalı şirketçe icra takibi yapıldığını ve maaş haczi ile tahsilatın yapıldığını, ancak davalı tarafın kendisinden yasal olarak tahsil edebileceği miktarların çok üzerinde tahsilat yaptığını, zira takipten önce temerrüde düşürülmediğini, borcun sebebinin takipte belirtilmediğini, bu nedenlerle temerrüdün hangi borç için gerçekleştirileceği belirsiz olduğundan takip öncesi faiz talep edilemeyeceğini, davalı yanca takipte yıllık %29 ticari faiz talep edildiğini, ancak davalının yasal faiz talep edebileceğini, temerrüde düşürülmediği için takip öncesi faiz işletilemeyeceği halde tahsil edilen işlemiş faizin, yasal faiz yerine %29 ticari temerrüt faizi oranı üzerinden yapılan tüm fazla tahsilatların tahsilat tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizi ile istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2007/7983 sayılı dosyasında davalıya … olduğu 5.543,60TL fazla ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin bir kısmından davalı mesul tutulmuştur. Ancak, hükmün 5. bendinde kabul ve ret oranlarına göre düzenlendiği belirtilen yargılama giderlerinde sehven yanlışlık yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan toplam yargılama gideri 286,00TL, davalıya yüklenen yargılama gideri ise 1126,80TL olarak belirtilmiştir. Dosya kapsamından, davacının talep ettiği bedelin 7.800,00TL olduğu, kısmen kabul edilen bedelin 5.543,60TL olduğu anlaşılmakla, kabul ret oranına göre davalıya yüklenmesi gereken yargılama giderinin 203,26TL olması gerektiği değerlendirilmiştir. O halde, davalıdan alınması gereken masrafın 203,26TL olmasına rağmen, sehven 1126,80TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 (HMK’un 370.) maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca, mahkeme kararının hüküm bölümünün, 5.numaralı bendinde yer alan “1126,80TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine aynen “203,26TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.