Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/6088 E. 2019/216 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6088
KARAR NO : 2019/216
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, borcu nedeniyle davalı …’a bono verdiğini ve bonodan kaynaklanan bu borcunu ödediğini, buna rağmen bu bononun diğer davalı …’e ciro edildiğini, davalı …’in bono nedeniyle hakkında icra takibi yaptığını belirterek, bedelsiz kalan senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, bononun ve takibin iptaline ve lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahmekece, A-1)Davanın, davalı … yönünden reddine, 2-Davalı tarafından davacı hakkında yapılan takibe itiraz edilmediği, takibin durmadığı ve Mahkememizce İİK’nun 72/3.maddesi uyarınca icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde bir karar da verilmediği anlaşılmakla, koşulları oluşmadığından, davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine; B-1)Davanın, davalı … yönünden kabulüne, 2-… 2.İcra Müdürlüğünün 2014/1835 esas sayılı takip dosyasına konu 24/01/2014 tanzim tarihli, 15/03/2014 vade tarihli, 5.000,00 TL bedelli senetten dolayı davacı …’in, davalı …’a borcu olmadığının tespitine, 3-Davalı … tarafından davacı hakkında yapılan derdest bir icra takibi bulunmadığından, takibin ve senedin iptali ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamından, davalının müteahhit olduğu, davacı tüketicinin davalı müteahhitten daire satın aldığı, borcun bu ilişkiden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle, davaya konu sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı, buna göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda, mahkemece, kurulacak ara karar ile davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalı …’ın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalı …’ın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 85,40 TL harcın istek halinde davalı …’a iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.