Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/5404 E. 2019/3250 K. 13.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5404
KARAR NO : 2019/3250
KARAR TARİHİ : 13.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, babaları …’ın sağlığında davalıdan 56.000,00TL bedelle … marka traktör satın aldığını, bunun 40.750,00TL’sini ana firma olan … A.Ş’ye Zonguldak … Bankasından aldığı kredi ile ödediğini, … Ticaret’e de geri kalan borç için 18/05/2010 tanzim tarihli 3 adet senet verdiğini, bilahare 14.000,00TL’nin 31/05/2010 tarihinde ödendiğini, senetler geri istendiğinde tamamı ödenmediği için ödendikten sonra vereceklerini söylediklerini, davalının da bu senetleri borç ödenmediği için Bolu 1.İcra Müdürlüğünün 2012/1 Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, …’ın ölümü ile davacıların araçlarına haciz konulduğunu, Bolu İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/490 Esas 2014/264 Karar sayılı dosyası ile haczin kaldırılması ve fazla ödenen paranın iadesi ile dava açıldığını, bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde fazla yapılan ödeme nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini ileri sürerek; 14.591,62TL’nin 15/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler, 07/10/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 15.106,54TL’ye yükseltmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 15.106,54TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılar …, … ve …’a verilmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davanın kabulüne, 15.106,54TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılar …, … ve …’a verilmesine şeklinde hüküm kurulurken, davacı … hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Oysa ki, yukarıda açıklandığı üzere mahkemelerin her türlü kararlarının usulün 297/2. maddesinde yer alan hususları kapsaması zorunludur. Mahkemece, değinilen bu yön göz ardı edilerek, usulün 297/2 maddesine aykırı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.