Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/5260 E. 2019/629 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5260
KARAR NO : 2019/629
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar … ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalılar ile yaptıkları sözleşmelerle bedelini ödeyerek daire satın aldıklarını, tapu kayıtlarının devri ve dairelerin tesliminden sonra dairelerin sözleşme ve mahal listesine uygun olarak yapılmadığını, bu bağlamda banyolarda küvet olmadığı, banyolarda gerekli meyilin verilmediği, duvarların boyasının kalitesiz olduğu, fayans aralarının açık olduğu, binada kullanılan malzemelerin kalitesinin düşük olduğu, mutfak duvarlarının tamamının fayans olmadığı ve doğal mermer kullanılmadığı, binanın merdiven duvarlarının saten yağlı boya yapılmadığı, asansörün aşırı ses çıkardığı, binanın düşey yağmur borularının rögarla bağlantısının yapılmadığı, … katının yalıtımının yapılmadığı, binanın çatı katında uygun malzeme kullanılmadığı, su yalıtımının sağlanmadığı, dairenin alanının vaat edilenden daha az olduğu, binanın çevre düzenlemesinin ve kapalı garajın projeye aykırı olarak yapıldığını ileri sürerek, oluşan zarar ve eksikliklerin giderilmesine yönelik fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak 3.500,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davaya konu taşınmazlara ilişkin arsa sahipleri ile yapılan anlaşmaya göre kendilerinin hisselerine düşen daireleri satarak sahiplerine teslim ettiklerini, davacıların teslim esnasında çekince koymadıkları halde teslim tarihinden bir buçuk yıl sonra dava açmalarının iyi niyetli olmadığını ve ayıba ilişkin 30 gün içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, bilirkişi raporunda imalat, malzeme eksikliği ve işçilik hatasından kaynaklandığı tespit edilen 2.265,86-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hükmün kapsamı başlıklı 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlenmesine yer verilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava açıldığında davacı olarak yer alan arsa malikleri …, …, …, … ve … yönünden 23.11.2007 tarihli celsede tefrik kararı verildiği, temyize konu davanın davacılar …, … ve … için devam ettiği, buna rağmen gerekçeli karar başlığında tefrik kararı verilen …, …, …, … ve …’ün davacı olarak gösterildiği, “…2.265,86-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine….” denilmek suretiyle her bir davacının talebi ile ilgili hüküm kısmında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı, kararın bu haliyle infazda da tereddüt yarattığı, böylelikle az yukarıda değinilen düzenlemeye aykırılılık oluşturulduğu görülmektedir. Karar bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.