Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/5029 E. 2018/11736 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5029
KARAR NO : 2018/11736
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı şirket tarafından inşa edilen siteden 135.000,00 TL bedelle bir daire satın aldığını, tapu devrinin yapıldığını, teslim tarihinin 30.08. 2011 olarak kararlaştırıldığını, sözleşmede öngörülen 6 aylık sürenin de 29.02.2012 tarihinde dolmasına karşın teslimin gerçekleşmediğini, bu nedenle davalının satış bedelinin binde üçü oranında olmak üzere aylık 405,00 TL gecikme tazminatı ödemesi gerektiğini, davalı şirket ile arasında yapılan sözleşmenin eki mahiyetinde bulunan teknik şartnamede tüm bağımsız bölümlerin bulunduğu ana binanın içine dair tüm ince imalata yönelik malzeme kalemlerinin cinsinin ve markalarının açıkça belirtildiğini, ancak bir kısmının kalitesiz malzemelerden yapıldığını, ayrıca çocuk parkı, yüzme havuzu, otopark gibi site sakinlerinin ortak kullanıma tahsisli sosyal donatı alanları ile kameralı güvenlik sisteminin tamamlanmadığını tüm bu nedenlerle gayrimenkul satış sözleşmesinin 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince dava tarihine kadar işlemiş 4.050,00 TL tutarında işlemiş gecikme bedeli ile dava tarihinden itibaren her ay için işleyecek olan 405,00 TL tutarındaki aylık gecikme bedelinin, sözleşme ekinde bulunan teknik şartnameye aykırı şekilde imal edilmesinden dolayı ayıplı imalattan kaynaklı 5.000,00 TL’lik maddi zararın, sözleşme konusu konutun bulunduğu sitedeki sosyal donatı alanlarının inşasının hala tamamlanmasından dolayı dava tarihi itibariyle meydana gelen 5.000,00 TL değer kaybının, her bir alacak kalemi bakımından dava tarihinden itibaren işleyecek olan kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; bilahare talebini arttırmıştır.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.620,00 TL gecikme bedelinin dava tarihi 17.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,ayıplı imalattan dolayı açılan davada toplam 18.425,00 TL tazminatın 5.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 17.01.2013 tarihinden itibaren, 13.425,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 26.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, taahhüt edilen çocuk parkı, yüzme havuzu, otopark gibi sosyal donatı alanlarının halen inşa edilmemesi nedeni ile değer kaybı talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davalı müteahhidin sözleşmede ve özellikle de projede olmayan sosyal donatı alanlarını imar mevzuatına aykırı olarak davacı onay verse de yapmasının mümkün olmadığı, projeye aykırı olan bu alanların yapılmamış olmasının yüklenicinin ayıplı işi olarak değerlendirilemeyeceği, projenin davacı incelenmesinden hile ile gizlendiği yönünde bir iddia da mevcut olmadığına göre davacının projeye aykırı olan sosyal alanlara yönelik değer kaybı istemesi de doğru görülmediği belirtilmiştir. Ne var ki; bilirkişi raporunda belirtildiği ve aynı projeye ilişkin olarak Dairemiz incelemesinden geçen … 2. Tüketici Mahkemesi’nin 2013/475 Esas ve 2015/240 Karar sayılı dava dosyasında bulunan broşüründeki resimde görüldüğü üzere, broşürde havuz resmi bulunmakta olup, “yeşili doyasıya kucakladığınız sitenizde siz havuzda günün yorgunluğunu atarken çocuklarınız onlar için özel olarak tasarlanan oyun alanlarında özgürce çocukluklarının tadını çıkaracaklar” ibaresi yer almaktadır.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Buna göre satıcı, sözleşmeden başka ayrıca ilan ve reklamlarda, broşür ve kataloglarda vaat ettiği hususlar yönünden de alıcı tüketiciye karşı sorumludur. O halde, mahkemece, davalının ilan ve reklamlarda, broşür ve kataloglarda vaat ettiği hususlar yönünden de davacıya karşı sorumlu olduğu gözetilerek ve bu yönde yapılacak araştırma sonucu hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile değer kaybı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.