Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/4874 E. 2018/12399 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4874
KARAR NO : 2018/12399
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı kurumun 25.09.2012 tarihli kurbanlık canlı hayvan alımı ihalesine katıldığını, toplam 2000 adet canlı koyun ihalesini kazandığını, davalının sözleşme gereği hiç kurbanlık canlı erkek koyun talep etmediğini, bu nedenle edimini yerine getiremediğini, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun ve taraflar arasında imzalanan tip sözleşmenin 24.3 maddesi çerçevesinde tazminat hakkının doğduğunu, tazminat miktarının 30.600,00TL olarak hesaplanması gerektiğini, bu alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kurbanlık canlı hayvan alımı sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re’sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.