Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/4552 E. 2018/12028 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4552
KARAR NO : 2018/12028
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalının sol elinin spiral makinede kesilmesi nedeniyle hastanelerine başvurduğunu, kalp damar cerrahı ve ortopedi cerrahı tarafından ameliyata alındığını, ameliyat sonrası 07.08.2013 tarihine kadar hastanelerinde kaldığını, tedavi masrafları toplamının 34.079,00 TL olmasına rağmen yalnızca 5.000,00 TL’sinin ödendiğini, kalan borcu ödememesi nedeniyle fatura bedelinden geriye kalan 29.079,00 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının başlatılan takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iş kazası geçirerek davalıya ait hastaneye başvurduğunu, yapılan işlemlerin acil hizmet kapsamında yer aldığını, davacının ücrete hak kazanamadığını savunarak davanın reddini dilemiş ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan tedavi işlemlerininin acil hizmet kapsamından çıktığının davacı yanca kanıtlanamaması ve Başbakanlığının 2010/16 sayılı genelgesi gereği acil hastalardan ücret alınamayacağı gerekçesi ile davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, itirazın iptaline ilişkin olup, mahkemece davanın reddine, davalı lehine reddedilen kısım üzerinden %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir. İİK 67/2 maddesi takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca alacaklı-davacı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının kötü niyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece, değinilen bu yön göz ardı edilerek belirtilen nedenlerle şartları oluşmadığı halde davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirir
Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden kararın HUMK 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bent açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 2. fıkrasında yer alan “Takibe konu asıl alacak miktarı olan 29.079,00 TL’nin %20’si olan 5.815,80 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkartılmasına, yerine “Şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.