Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/4549 E. 2019/312 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4549
KARAR NO : 2019/312
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 04.11.2010 tarihli noter satış sözleşmesi ile 2005 model aracı 23.350,00 TL bedelle davalıdan satın aldığını, aracı servise götürdüğünde aracın büyük oranda hasarlı olduğunu öğrendiğini ve sigorta şirketinden yaptığı araştırmada aracın 04.03.2009 tarihinde perte ayrıldığını tespit ettiğini, davalının aracın satımı sırasında kendisini bilgilendirmediğini, araç bedelinin ödediğinin altında olduğunu ve bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00 TL maddi tazminatın 04.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; bilahare talebini 04.11.2010 tarihli araç satış sözleşmesinin iptali ile ödediği 21.000,00 TL bedelin 04.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili olarak ıslah etmiştir.
Davalı, aracın perte ayrıldığını bilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 21.000,00 TL’nin 04.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeni satış sözleşmesinin iptali ile ödediği satış bedelinin davalıdan tahsilini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile satış bedeli 21.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; dava konusu aracın davalıya iadesine karar verilmemiştir. Mahkemece, satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği halde dava konusu aracın davalıya iadesine karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi) uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, ayıplı olan aracı halen kullanmakta olup, davalıya aracın teslimi ile davalıyı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşürecektir. O halde, mahkemece, faiz başlangıcı yönünden aracın davalıya teslim tarihi esas alınması gerekirken, sözleşme tarihi 04.11.2010 tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.