Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/3825 E. 2018/9215 K. 10.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3825
KARAR NO : 2018/9215
KARAR TARİHİ : 10.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile dahili davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, dava dışı…adlı şahsın kullandığı taşıt kredisine kefaleti nedeniyle açılan takip dosyası kapsamında maaşından kesintiler yapıldığını, asıl kredi borçlusu hakkında takip açılmadığını ve haciz uygulanmadığını yapılan kesintilerin ayrıca takip konusu edilen kendi kredi borcuna karşılık yapılmış olduğunu zannettiiğini ancak sonradan kefalet borcu için yürütülen takip dosyası kapsamında kesintilerin yapılmış olduğunu öğrendiğini, bu konuda kendisine bir tebligat yapılmadığını belirterek maaşından 2001 yılından itibaren icra yolu ile yapılan kesintinin durdurulmasına, emekli sandığı tarafından kesilen ve davalı bankaya ödemesi yapılan 38.647,93 TL tutarın tarafına iadesine karar verilmesini istemişletir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın Halk Bankası yönünden reddine, diğer davalı … Mevduatı Sigorta Fonu yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … Mevduatı Sigorta Fonu tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Eldeki davada davacı, dava dışı kişinin kullandığı tüketici kredisine kefaletinden kaynaklanan icra takibi nedeniyle ödediği bedelllerin istirdatını talep etmiştir.Somut uyuşmazlıkta, davalı banka ticari ve mesleki amaçla hareket eden sağlayıcı olup, davacı ise tüketicidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya…. Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, mahallinde müstakil bir….. tüketici mahkemesi bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, bulunmaması halinde…. Tüketici mahkemesi sıfatı ile davaya bakılması gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacı ve davalı … Mevduatı Sigorta Fonu’nun sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı … Mevduatı Sigorta Fonu’nun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.