Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/3146 E. 2018/10209 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3146
KARAR NO : 2018/10209
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı … ile … Bağcılık Kültür ve Sanat Festivalinin 06-07-08 Eylül 2013 de düzenlenecek Kamusal Etkinliğin Stand Hizmetleri için sözleşme imzaladıklarını, 15/07/2013 tarih ve 2415 nolu makbuz ile 4.000,00 TL, 15/07/2013 tarih ve 2425 nolu makbuz ile 4.000,00 TL ve 19/07/2013 tarih ve 26665 yevmiye ile 1.995,00 TL ve … aracılığıyla haricen 12.000,00 TL olmak üzere toplam 21.995,00 TL’yi davalı … Başkanlığına ödediğini, bu tarihlerde hazırlıklara başlayarak benzer nitelikte diğer İlçe veya Belde Belediyelerinden gelen bazıları davalının taahhüdünden daha karlı işleri geri çevirdiğini, ayrıca kendi taahhüdünü ihlal etmemek için çeşitli giderler yaptığını, kararlaştırılan tarihlerden önce parasal yükümlülüğünün 3/4’ünü yerine getirdiğini, kalan ödemesini yapmak için … Belediyesi’ne başvurduğunu ve kendisine Mısır ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle yakın zamanda ”Devletin Ulusak Yas İlan Edeceğinden” bu tür etkinliklerin iptal edileceği yönünde duyum aldıklarını ancak bu anlamda kendilerine henüz bir bilgi gelmediğini belirttiklerini, bunun bir iptal mi erteleme mi olduğu sorulduğunda henüz hiçbir şeyin belli olmadığını, netleştiği zaman resmi yollardan cevap verileceğini ve iptal durumunda zararın karşılacağını söylediklerini, sonrasında hiçbir haklı ya da mücbir sebep olmaksızın sözleşmenin ihlal edildiğini ve sözleşmede belirlenen sürede fesih bildirimine uyulmayarak zarara uğratıldığını beyan ederek, davalının 21.995,00 TL nakit olarak aldığı ve taahhüdünü haklı bir neden olmaksızın ihlali halinde ödemeyi taahhüt ettiği 50.000,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 71.995,00 TL’nin tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, sözleşmenin kurumlarında bulunmadığını ve kendilerine yapılmış herhangi bir ödeme olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 21.995,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sözleşme gereği 50.000,00 TL cezai şartın davacıya ödenmesine karar verilmiş; karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, taraflar arasında 2013 yılı Eylül ayında yapılacak … Bağcılık Kültür ve Sanat Festivali’nin stand hizmetleri için tanzim edilen sözleşme uyarınca festival etkinliğinin gerçekleştirilmemesi ve bu hususta süresinde ihbarda bulunulmaması nedeniyle yapılan ödemelerin iadesi ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının ödemeye ilişkin sunduğu makbuzlar ve bir kısım ödemeye ilişkin bildirdiği tanık dinlendikten sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf sözleşmenin bir örneğinin kendilerinde bulunmadığını ve belediye kayıtlarında davacının iddia ettiği şekilde herhangi bir ödemenin olmadığını savunmasına göre, davacı tarafça hangi banka hesabına ödeme yapıldığı bilgilerini içermeyen bir kısım dekontlar ve tanık beyanları esas alınarak bu hali ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Mahkemece, davacının makbuzlarını sunduğu ödemelerin kimin hesabına yapıldığı ilgili yerlerden araştırılarak ve belediye kayıtları incelenerek söz konusu ödemelerin yapılıp yapılmadığının ve cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığının gerekirse konusunda uzman bilirkişi marifeti ile yapılacak inceleme sonucu denetime elverişli rapor alınıp, durumun tespit edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Davalı tacir olmadığından, davacı tarafından talep edilen cezai şartın TBK’nun 182/son (eski BK 161/son) maddesi kapsamında fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi ve fahiş ise mahkemece res’en indirime tabi tutulması gerekir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Mahkemece bu hususlar nazara alınmaksızın taraflar arasında düzenlenen sözleşmede cezai şartın fahiş olmadığının kararlaştırıldığı gerekçesiyle talep edilen cezai şartın tamamının kabulüne karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin kabulü ile temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.