Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/31251 E. 2018/11552 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/31251
KARAR NO : 2018/11552
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat … geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, davalı … ile … İlçesi … 1012 ada 7 parsel sayılı taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını, davalı …’in söz konusu taşınmazın dedesine ait olduğunu ve tüm varislerin kendisinde vekaletinin olduğunu ancak intikal işlemi yapılması gerektiğini, tapu devrinin intikal işleminden sonra yapılacağını bildirdiğini, ardından davalı … ile diğer davalılara vekaleten … ile aralarında … 4.Noterliği’nde 11.11.2014 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca davalıya 100.000,00 TL bedel ödendiğini, sözleşmede taşınmazın devrinin 05.01.2015 tarihine kadar yapılmaması halinde 100.000,00 TL cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalıların sözleşmede belirtilen tarihte tapu devrini gerçekleştirmediklerini, davalılara ihtarname gönderildiğini ancak herhangi bir işlem yapılmadığını, davalıların sözleşme uyarınca devir sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradıklarını belirterek sözleşme uyarınca davalılara ödenen 100.000,00 TL bedelin iadesi ile 100.000,00 TL’lik cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar davanın reddini dilemişler, davalılar … ve … ise usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile,100.000,00 TL tazminatın ve 10.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin alacak ve faiz taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (Türk Medeni Kanunu, madde. 28/1) Davalılardan …’in yargılama sırasında ve karar tarihinden önce 10.10.2015 tarihinde vefat ettiği, davacıların temyiz dilekçesinden ve davalı …’in Uyap sisteminden alınan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Davalı … karardan önce öldüğü halde mirasçıları tespit edilerek davaya dahil edilip yazılı şekilde taraf teşkili yapılmaksızın muris aleyhine hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların ve bir kısım davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacıların ve bir kısım davalıların sair temyiz taleplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.