Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/31215 E. 2018/11580 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/31215
KARAR NO : 2018/11580
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat….. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile arasında 06.11.2007 tarihinde “Kuzey … Girişi Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Projesi” kapsamında sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre tapunun Keçiören İlçesi Şenyuva Mahallesi 2820 m2 alanlı, imarın 32254 ada 5 parseli üzerine kurulu (yeni imarın 302664 m2 alanlı 90126 ada 7 parsel) 194 m2 arsa paylı net 93,23 m2 inşaat alanlı, 77 analiz nolu B Blok 10 nolu bağımsız bölümünü ve imar parselli hissesini davalıya devrettiğini, taşınmazın davalıya teslim edildiğini, kendisine ait bağımsız bölümün ve ortak alan payının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 24.05.2010 tarihli sözleşme tarihinde geçerli olan birim fiyatlarına göre hesaplanacak bedeli ödeneceği yerde, ortak alan hisse bedeli ve yapı bedelinin mahsuplaşmaya dahil edilmediğini, bu durumda hesaplamanın, davalının tanzim ettiği dava konusu ada ve parseldeki bağımsız mahal isim ve alan cetvelinde belirtilmiş olan brüt alan+eklenti alanı+ortak alan hisse bedellerinin tespit edilerek tarafına ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, sözleşmenin yapıldığı 06.11.2007 tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplanacak alacağın hüküm altına alınması kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL bakiye alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı bu davada, davalı ile yaptığı sözleşme uyarınca kendisine ait bağımsız bölümün davalıya daire karşılığında devri sonucu ödeme yapılmadığını ileri sürerek, yapının tamamının değerinin saptanıp tahsilini istemiş; mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile davacının arsasını ve bağımsız bölümünü 100 m2 konut karşılığı davalıya devrettiği, davacının inşaat alanı hesabına dayalı olarak 2.017,46-TL borçlandırıldığı, sözleşme ile net inşaat alanına karşılık net inşaat alanı hesabının kararlaştırıldığı, enkaz ya da tesis bedeli ödenmesinin söz konusu olmadığı, bağımsız bölüm yapı bedeli talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 06.11.2007 tarihli “Apartmanlar İmarlı Arsa Ve Tesis Sözleşmesi (borçlu)” sözleşmesinde, davacıya 100 m2 konut verilmesinin kararalaştırıldığı, davacıya ait yerin ise 93.23 m2 olduğu, verilecek konuttan mevcut yerin alanı düşülerek kalan 6.77 m2 üzerinden davacının borçlandırıldığı ancak davacıya ait bağımsız bölümün tüm yapı bedelinin verilmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, davacıya ait bağımsız bölümün tapulu olduğu anlaşıldığına göre, tüm yapı bedelinin ödenmesi gerekir. O halde, anılan husus gözönünde bulundurularak, yapılacak değerlendirmeye göre hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.