Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/30464 E. 2019/12493 K. 12.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/30464
KARAR NO : 2019/12493
KARAR TARİHİ : 12.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, … uyruklu olduğunu, ailesi ile birlikte 29/03/2014-05/04/2013 tarihleri arasında … … Seyahat Şirketi aracılığı ile tatil amaçlı olarak paket tur kapsamında Türkiye’ye geldiğini, ailesi ile konakladıkları otele 200 m uzaklıkta … …/ … … isimli bir satış bürosundan 01/04/2013 tarihinde içinde ata binme aktivitesi de olan bir paket tur rezervasyonu yaptırdıklarını, 02/04/2013 tarihinde sabah saat 10:00’da rezervasyon gereği olarak ata biniş planlandığını, paket tur düzenleyicisi davalı …’nın at çiftliğine götürdüğünü, at çiftliğine gidildiğinde atların hazır olduğunun söylendiğini, ancak ata binilirken kullanılması gerekli kask dahil hiç bir ekipmanın verilmediğini, ata bindikten sonra önce çiftlik içinde bir tur yapıldığını, daha sonra rehberin ana caddeden geçirerek 1,5 metre genişliğinde etrafı çam ağaçları ile çevrili doğa koruma alanı içinde olan bir patika yola soktuğunu, söz konusu at çiftliğinin tadilatta olduğunu, at binmeye elverişli olmadığını, bir süre ata bindikten sonra kendisinin ve babasının bindiği atların koşuma elverişli atlar olmadığını, başka bir deyişle gezi atı olmadığını saptadığını, babasının bindiği atın bir süre sonra hiçbir neden yokken olduğu yerde durduğunu, babasının duran atının yanından geçmek isterken arkadan annesi ile birlikte gelen çiftlik görevlisinin ıslık çalması ile bindiği atın ürkerek birden bire koşmaya başladığını, durdurulmasının mümkün olmadığını, atı durdurmak için elinden geleni yapmasına rağmen bindiği atın sırtından kendisini attığını, yol kenarındaki ağaca çarparak sağ omzunun üzerine düştüğünü, davalılardan … … /… … Hizmet sağlayıcısı, … …’nın hizmet sağlayıcısının tacir yardımcısı/pazarlamacı başka bir deyişle ifa yardımcısı olduğunu, diğer davalı at çiftliğinin sahibi …’ın sorumluluğunun ise borçlar Kanunun kiraya ilişkin 291. Maddelerine göre kusursuz sorumluluğa ilişkin 68. Maddeye göre değerlendirilmesi gerektiğini belirterek 1.496-Euro maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte BK. 99. Maddesi gereğince aynen veya fiili ödeme tarihindeki … efektif satış kuru üzerinden hesaplanarak TL karşılığında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 45.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının davalılardan … …’dan aldığı at binme aktivite hizmetini … … ve at çiftliği sahibi …’ın at binmeye elverişli olmayan tadilatta olan yerde at binmeyi gerçekleştirdiği, binilen atın gezi atı olmadığı, bu sebeple atın kendisini sırtından attığı ve bu sebeple ağır şekilde yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sırasında yapılan keşif sonrası aldırılan bilirkişi raporu hükmü esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Ancak söz konusu bilirkişi raporu değerlendirildiğinde; keşif sırasında söz konusu at çiftliğinde yeterli ekipman olduğu, at binmeye uygun alanın bulunduğu belirtilmiştir. Oysa ki, davalılardan at çiftliği sahibi olan … cevap dilekçesinde; davacı ve ailesinin at binme için geldiği dönem at çiftliğinin tadilatta olduğu ve faal olmadığını beyan etmiştir. O halde, mahkemece davalılardan …’ın kabulünde olduğu üzere söz konusu at çiftliğinin tadilatta olup faal olmadığı dikkate alınarak bu haliyle at binmeye elverişli olup olmadığı, davalıların kusurlu olup olmadığı, davacının bilirkişi raporuna yaptığı itirazları da değerlendirilmek üzere konusunda uzman bilirkişi heyetinden açıklayıcı taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.