Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/30232 E. 2019/6324 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/30232
KARAR NO : 2019/6324
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 2007 yılında davalı bankanın, … Şubesinde çalışan …ya yardımda bulunmak maksadıyla 10.000,00 TL ihtiyaç kredisi başvurusu yaptığını, banka görevlisi…’nun davalı bankadaki görevini kullanarak, iradesi dışında 20.000,00 TL kredi aldığını, …’nun bu kredinin 13 aylık taksitini ödediğini, geri kalan kısmı ödemeyince usulsüz işlemler ve sahte imzalarla taksitlendirme başvuruları yaparak kredinin kanuni takibe düşmesini engellediğini, bilgisi dışında çekilen kredi tutarının 20.000,00 TL olduğunu, kendisine boş makbuzların imzalatıldığı, imzası taklit edilerek yapılandırma ve taksitlendirme yapıldığını ve ikinci bir 20.000,00 TL’lik kredi çekilip borçlandırıldığını, davalı yanca kredilerden dolayı … 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/14419 Esas sayılı dosyasından haksız icra takibi başlatıldığını, ileri sürerek icra takibine konu olan sahte imza ve iradesi dışında kullandırılan kredilerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının Kabulü ile … 6. İcra Dairesinin 2011/14419 Esas sayılı İcra takip dosyasında 18.173,94 TL asıl alacak ile ilgili davacının açmış olduğu davada davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; davacının şikayeti üzerine … hakkında özel belgede sahtecilik ve açığa imzanın kötüye kullanılması iddiasıyla ceza davası açıldığı davanın … 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/13 Esas sayılı dosyasında derdest olduğu anlaşılmıştır. Ceza yargılamasında verilecek karar ve yapılacak tespitler eldeki dava dosyası açısından önem arz etmektedir. O halde, mahkemece, davacının şikayeti üzerine açılan ceza dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.