Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/28929 E. 2019/3746 K. 21.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/28929
KARAR NO : 2019/3746
KARAR TARİHİ : 21.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı …’nin 21.06.2006 tarihinde kullanmış olduğu taşıt kredisine kefil olduğunu, taksitlerin ödenmemesi nedeni ile bankanın davalı … hakkında icra takibi başlattığını, bakiye alacak miktarı 6.950,00 TL’nin banka tarafından kendisinden tahsil edildiğini ve tarafına rücu belgesi verildiğini, ayrıca bankanın alacaklı olduğu icra takip dosyasını da temlik aldığını, söz konusu borcun ödenmesi konusunda diğer borçluların da 30.09.2010 tarihinde taahhüt verdiklerini, borcun uzun zamandır ödenmemesi üzerine başlattığı takibin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının talep etmiş olduğu alacağın kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile davalı …’nin kredi borcunu kapatması nedeni ile alacaklı olduğu miktarın tahsili amacı ile davalı … ve borcun ödenmesi konusunda taahhüt veren diğer davalılar hakkında başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalılar, borcun ödendiğini savunarak davanın reddini dilemişler; mahkemece, 30.09.2010 tarihli taahhütnamede belirtilen kredinin kullanılmadığı, taahhütnamedeki diğer şartların gerçekleştiğinin de davacı tarafça iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle davalılar … ve …’ın taahhütname ve takip konusu borçtan sorumlu tutulmalarına imkan bulunmadığı, davalı tarafça dosyaya sunulan 18.06.2013 tarihli ödeme belgesi konusunda isticvap edilen davacının, 18.06.2013 tarihli bu belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu ve belge içeriğininde doğru olduğununu belirttiği, 30.09.2010 tarihinde davacı tarafça temlik alınan 6.950,00 TL borcun ne şekilde ödeneceğine ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir belge sunulmadığı, 18.06.2013 tarihli belgeden de bu tarihe kadarki tüm borçların ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davalı …’nin de takibe itirazlarında haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davalılar söz konusu borcun elden ve banka yolu ile ödendiğini savunmuş olup, söz konusu ödemeleri ispat yükü davalılardadır. O halde, mahkemece, davalıların savunmaları doğrultusunda ödemelerini ispat imkanı tanınması, bu yönde gösterecekleri delillerin toplanması, ayrıca imzası inkar edilmeyen dava konusu 18.06.2013 tarihli belgede gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.