Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/28878 E. 2019/3909 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/28878
KARAR NO : 2019/3909
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirket ile arasında internetten canlı ders izlemek amacıyla 24.11.2015 tarihinde kapıdan satış sözleşmesi imzalandığını, telefonla arayarak sözleşmeyi iptal ettiğini, ancak davalı yanca sözleşme bedelinin talep edildiğini ileri sürerek sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Kapıdan Satışlar” başlığı ile düzenlenen hükümler (m. 8-9), 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunda da, “İş yeri dışında kurulan sözleşmeler” başlığı ile değiştirilmiş, yapılan değişiklik 47. maddede hüküm altına alınmıştır. İş yeri dışında kurulan sözleşmelerde tüketici, 4077 sayılı TKHK’da yedi gün olarak öngörülen geri alma hakkını, 6502 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeyle on dört gün içinde kullanabilecektir.
1-Somut olayda, uyuşmazlığın çözümü sözleşme tarihi itibariyle 6502 sayılı yasa uygulamasına tabi olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca sözleşmede tüketicinin el yazısı, ad, soyad, imza ve tarihin el yazısı ile yazılması gerektiği, satıcının, sözleşmenin bir nüshasının elden aldım ve on dört gün içerisinde satıştan vazgeçme hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim ibaresinin tüketicinin kendi el yazısı ile yazılması gerektiği, cayma hakkını kullandığına dair bildirimin cayma süresi dolmadan, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesine ilişkin bildirime sözleşmede yer verilmesi gerekli olduğu düzenlemesine yer verilmiş olup, yine 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun 47. maddesinde; Tüketicinin, iş yeri dışında kurulan sözleşme yada buna karşılık gelen herhangi bir öneri ile bağlanmadan önce ayrıntıları yönetmelikte belirlenen hususlarda açık ve anlaşılır şekilde bilgilendirilmesi zorunludur. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Satıcı veya sağlayıcının bu maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi veya tüketiciyi cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmemesi durumunda tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her halükarda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Sözleşmenin zorunlu içeriği, kapsam dışı sözleşmeler, doğrudan satışlar, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, bilgilendirme yükümlülüğü,teslimat, satış yapacaklarda aranacak nitelikler ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.
İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliğinin ” ön Bilgilendirme” başlıklı 5. maddesinde; Cayma hakkının olduğu durumlarda, cayma hakkının kullanılma şartları, hususlarında satıcı veya sağlayıcı tarafından en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bilgilendirilmek zorundadır. Ön bilgilendirme yapıldığına ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Cayma hakkının kullanımı” başlıklı 10. Maddesinin (3) fıkrasında “Satıcı veya sağlayıcı bu Yönetmeliğin ekinde yer alan formu sözleşmenin kurulduğu anda tüketiciye vermek zorundadır.” düzenlemesi yer almaktadır. Satıcı veya sağlayıcı bu belgeyi tüketiciye verdiğini ispat etmekle yükümlüdür. Aynı yönetmeliğin ” Eksik bilgilendirme” başlıklı 9. Maddesinde; Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Satıcı veya sağlayıcının bu Yönetmelikte belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi veya tüketiciyi cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmemesi durumunda tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer.
Davaya konusu sözleşmenin ve eklerinin incelenmesinde davalının, tüketici davacıya cayma hakkı konusunda ön bilgilendirme yaptığına ve teslimine ilişkin bir belge sunmadığı, cayma belgesinin sözleşme metine ilave edilmek suretiyle düzenlendiği Hal böyleyken davalının İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliğine uygun olarak davacı tüketiciyi bilgilendirmediği dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.