Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/2830 E. 2018/9894 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2830
KARAR NO : 2018/9894
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı avukat, davalının alacaklısı olduğu … İcra Müdürlüğü’nün 2011/2164 E. (yeni 2014/2826 Esas) sayılı dosyasında alacaklı vekili olarak görev yaptığını, dosyaya para gelmeye başladıktan sonra davalı tarafından hiçbir haklı sebep yokken azledildiğini ve avukatlık ücretinin ödenmediğini ileri sürerek vekalet ücreti alacağı olan 11.800,00-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı avukatı haklı nedenle azlettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet ücreti alacağına ilişkindir. Mahkemece, davacının tüm alacaklarını almış olduğu, herhangi bir alacağının davalı tarafta kalmadığı, ayrıca davacı tarafça davalıyı azlin haklılığı da ortada olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya kazandırılan ve davacı avukatın alacaklı vekili olarak takip ettiği … İcra Müdürlüğünün 2011/2154 e.(yeni 2014/2826 e.) s.lı dosyası incelendiğinde, davacının talebi üzerine icra müdürlüğünden yazılan müzekkereye ilgili kurumdan verilen 28.11.2011 tarihli cevabi müzekkerede borçlunun maaşından sıra geldiğinde kesinti yapılacağının bildirildiği ve 17.02.2014 tarihinde borçlunun maaşından yapılan kesintinin dosyaya girdiği, en son kesintinin ise 16.04.2014 tarihinde dosyaya girdiği, sonrasında dosyanın icra müdürlüğünce işlemden kaldırıldığı ve davacı avukatın alacaklı vekili olarak 29.05.2014 tarihli dilekçesi ile dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmakta olup dosyanın işlem yapılmaması nedeniyle maaş haczi ve kesintiler dosyaya gelmeye devam ederken işlemden kaldırılması ve yaklaşık 1 ay sonra davacı avukat tarafından yenileme talebinde bulunulmuş olması göz önünde bulundurulduğunda davacı avukatın, vekillik görevini ifa ederken kusurlu davrandığının kabulü mümkün değildir. Alınan bilirkişi raporunda bu durumun avukatın kusurunun göstergesi olduğu tespiti ile azlin haklı olduğu, haklı azil halinde avukatın tamamlanmamış işler yönünden hiçbir ücrete hak kazanamayacağı açıkken ayrıca tahsil etmiş olduğu bedelden hak kazandığı ücret hesaplaması yapılmasıyla raporun kendi içinde çelişkili olduğu anlaşılmaktadır. Anılan hususlar, davacı avukat tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile de bildirilmiştir. O halde mahkemece, yukarıda bahsedilen hususlar ve davacı avukatın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki beyanları göz önünde bulunudurularak konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.